2024 yılının da 363 gününü geride bıraktık. Yine gerçekleşmeyecek hayallerle 2025 yılından umutlarımızı ve beklediklerimizi paylaşmaya da başladık. Yani her zaman olduğu gibi tarih tekerrürden ibaret gibi görünüyor.
2025 Yılına artık 48 saat kala ben de başka beklentilerden ziyade sadece siz kıymetli hemşerilerime sağlık ve huzur dolu bir yıl diliyorum.
2024 Yılını da bundan öncekiler gibi tükettik.
2024 Yılından beklediğimiz, umutlarımızı, hayallerimizi ve hedeflerimizi bundan önceki yıllarda olduğu gibi yeni yıla salladık.
Ekonomik kriz ile, yerel seçim ile, bitmeyen siyasi tartışmalarla, bahanelerle geride bıraktığımız 2024 yılında önceki yıllardan devreden hayallerimiz olan Demiryolu, tarımsal su, havalimanı, içme suyu gibi beklentilerimizi daha önceki yıllarda olduğu gibi bir sonraki yıla erteledik.
Çocukken yaşadığımız milli piyango hayali gibi yarın akşam da bu hayal ile rüyalara dalıp 2025’ten çok daha fazla şeyleri beklemeye devam edeceğiz ama, umarım bundan önceki yıllar gibi geride bıraktığımız seneyi arar duruma gelmeyiz.
***
363 Günde Neler yaşadık?
2024 Yılında yapılan seçimlerle belediye başkanlığı koltuğuna oturan ve hayallerini gerçekleştiren seçilmiş belediye başkanlarının imdadına ekonomik kriz yetişti.
Seçimler öncesinde ütopik projeler ile milletin kapısında bekleyen seçilmiş belediye başkanlarının neredeyse tamamı “Tasarruf tedbirleri” sayesinde yan gelip, yaratarak yılı tamamladılar.
Bu kriz ortamı en çok onlara yaradı. Halka söz verdikleri projeler için bahane aramak zorunda olan başarılı siyasetçilerimiz bu sayede makamın tadını çıkartırken suçu da Cumhurbaşkanına atma cesaretini de kendilerinde buldular.
İl genelinde tüm belediyelerde bir tasarruf çılgınlığı 31 Mart akşamı başladı ve devam ediyor. Sadece maaşlarını alarak makam araçlarıyla merkez de veya Ankara’da fink atan bu başkanlar aradıkları huzur ve mutluluğu 31 Mart akşamı halktan aldıkları yetkiyle oturdukları deri koltuklarda buldular.
Onlar da haksız değil yani, nasıl olsa seçimlere 6 ay kala kasabalarının da, ilçelerinin de her yerini kazarak “Adam çalışacaktı da, kriz izin vermedi” cümlesini kullandırmak için trollerini sokağa salarak yeni dönem için yetki isterler. Yani çıraklığı “Çukurambar’daki kafelerde veya otellerde atlattık” derler.
Ekonomik kriz, çocuk istismarları, akla hayale gelmeyecek cinayetler, kadın cinayetleri, Suriye tartışmaları, Öcalan’a davet, Narin davası ve belirsizliği, belediyelere atanan kayyumlar ile belediyelerin SGK borçları gibi gündemlerle koca bir yılı geride bıraktık.
Kısaca yazmak gerekiyorsa deprem haricinde 2023 yılını mum ile aradığımız bir yılı geride bıraktığımız için umarım 2024 yılını da projektör ile aramayız.
Yorum Yazın