Bir Gazeteciler haftasını daha her yıl benzeri tekrarlanan rezilliklerle idrak ettik. Çok kıymetli meslektaşlarım bu yıl işi bir adım daha ileriye götürerek 10 Ocak akşamını bile kendi reklamları için kullanmaktan çekinmediler ve kamu kurum ve kuruluşları ile şehrin siyasetçilerine bile “10 Ocak akşamında bizim kendi programımız var, gazeteciler orada toplanacak” yalanı ile davetiye dağıttılar.
13-15 parçaya bölünmüş olan basın camiasında kendilerini siyasi idareye ve bürokrasiye daha yakın hissetmek adında düzenledikleri bu gece ile ilerleyen günlerde alacakları doğrudan temin baskı, matbaa, tabela gibi işler için kapıları da bu sayede sonuna kadar aralayarak kendilerince çok başarılı bir iş yaparken ildeki gazeteciler akşamının da içine ettiler.
10 Ocak akşamı düzenlenen bu program nedeniyle her yıl akşam düzenlenen belediye programı bunların sayesinde 9 Ocak’a ertelenirken 10 Ocak akşamı “Kent konseyi” yalanıyla ortada gezenler gibi, olmayan “Basın platformu” yalanıyla salona davet ettikleri Milletvekillerine, Belediye başkan vekiline, Kurum müdürlerine ve STK başkanlarına gazeteciler gününde olmayan samimiyetleri ile gülücükler attılar.
Allah her birinden razı olsun, bugüne kadar bunların işlerine ve güçlerine pek karışmadım, bugünden sonra da pek karışmaya niyetim yok.
Buraya kadar yapılanları yadırgamamışken ve bu yazıyı yazmaya niyetim yokken 10 Ocak akşamı aldığım bir telefonun karşı tarafındaki muhatabına sadece “Dalga mı geçiyorsun” diyebildim.
Sonrasında da öğrendim ki dalga geçmiyormuş.
10 Ocak sabahı şehrin en önde gelen STK’larından birisinin başkanı her tür eleştiriye açık olduklarını belirtirken akşam programda aralarında husumet olan bir gazeteciye sadece 2 yumruk atmış ve gazeteciler gününde, gazetecilerin ev sahipliğinde ve gazetecilerin huzurunda gazeteci dövme onuruna erişmiş.
Bu durumu gören ve ev sahibi olanların bir kısmı araya girerken büyük bir kısmı da gecenin tadını çıkartmak için uzaktan seyretmişler. Dışarıdan aldığım bilgi bu yönde ve her iki tarafı da taraf olmamak adında dinlemedim.
Allah razı olsun son dönemde asayiş ve sinir bozucu haberlerle ile Türkiye gündeminden düşmeyen Aksaray’da yaşanabilirdi zaten bu rezalet sadece.
Allah razı olsun o salonda olan ev sahiplerinden gözleri önünde ev sahipliklerinde gazeteciler gününde davet ettikleri bir gazetecinin darp edilmesini zevk ile izleyip gecenin tadı kaçmasın diye kıllarını kıpırdatmamışlar.
Allah razı olsun her birinden ki gece bozulmasın diyerek sahneye atlayıp sebep oldukları rezilliği unutturmak adında oyun havaları eşliğinde gerdan kırarak unutulmaz bir gece yaşamışlar.
Bende bir gazeteci olarak gazetecilerin kendi içerisinde olan sürtüşmeye taraf olmayarak o geceye katılmayan Ak Parti aksaray milletvekili Cengiz Aydoğdu’ya, Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu’na, Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer’e, katılanlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ile STK başkanları ile orada olmayan ve bu rezalete şahitlik yapmayan gazetecilere teşekkür ediyorum…
Yorum Yazın