Aksaray
DOLAR31.9682
EURO35.0861
ALTIN2417.2
Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: nazmicaliskan@aksaray68haber.com.tr

Keşke Birde Yükü Çekene Sorsanız, Hayatın Ağırlığını…

Aksaray’da güzel işler yapılmaya çalışılırken bende bu güzel işlere balta vuran bir gazeteci olarak anılmaya başladım.

Allah razı olsun en azından “Gasteci, Duaayen, Uzman Gasteci” dememişler ya, karıştırıyor demişler.

Neyi karıştırdığıma bir baktım pek bir şey göremedim.

Ama birilerini rahatsız ettiysem muhakkak karıştırmışımdır.

Ben sade ve sadece işimi yapmaya çalışan, bir yerlere dayanmadan ayaklarım üzerinde duran ve gelecek nesillere çok daha güzel, iş sıkıntısı yaşanmayan, sosyal olanakların fazla olduğu bir şehir bırakmak istiyorum.

Ben sadece insanların iş yok diyerek yurt dışına gitmesinin önüne geçebilmek adında adım atılmasını sağlamak, insanların doğduğu yerlerde doymalarını istiyorum.

Ben ne bir partinin, ne bir iş insanının, ne de bir bürokratın sesiyim.

Ben sade ve sadece bir Aksaraylıyım.

Bu şehirde doğup, bu şehirde büyüyüp, bu şehre gömülmek isteyen ve işimi yapmak isteyen birisiyim.

O yüzden karıştırmak buysa doğru yapmışım…

***

Son dönemde Aksaray sevdalıları çıkıp şehirle ilgili projeleri lüks toplantı merkezlerinde şehir idarecilerine anlatıp şehrin rotasını çiziyorlar.

Bu rotaları çizenlerde, bu yolları ilgi ile izlerken, gelecek için adım atmaya hazırlananlar da şehrin gerçeklerinden habersizler.

-Zengin olanı,

-Makamı olanı,

-Gücü olanı,

-Arkası olanı herkes dinler.

Bunları dinlemek için zaten bu yukarıda saydığım insanlara sizlerin yol göstermesine gerekte yok.

-Mesela eğitim ile ilgili toplantı yapılıyor, il müdürü orada ama bir tane öğretmen de, öğrenci de, veli de yok. Yani eğitimin tek sıkıntısı il müdürünün talepleriyle ilgili.

-Turizmle ilgili toplanılıyor il müdürü orada, birkaç otel sahibi orada ama turistik bölgelerdeki halk bu toplantılarda söz sahibi bile değil. Sözde bu insanlarla turizm yapılacak ama onların fikirlerini dinleyen bir Allah’ın kulu yok.

-İstihdam toplantısı yapılır, fabrika sahipleri orada, bürokratlar ve siyasiler orada ama işçiler yok.

Yani bu ilde ne için toplanılırsa toplanılsın o masalarda hak eden 3 kuruşa geçimini yapan emekçiler oturup dertlerini söylemedikleri sürece hiçbir sonuç alınamıyor.

Ben bir gazeteciyim; Evet sokak, sokak gezip milleti dinliyorum.

Anlattıkları da, söyledikleri de bana saçma gelmiyor.

Bence bu toplantılarda söz sırası bir defada bu yükü çeken halka verilmeli.

***

Aksaray sevdalılarına gelince ben şatafatlı yemek masalarına değil;

Tarlalara,

Fabrikalara,

Küçük sanayiye,

İnşaatlara,

Ayakta kalmaya çalışan küçük esnaflara,

Kısacası 3 kuruşa bu şehrin her türlü kahrını çekip de bir ömür boyu bir defa bile “Halin nedir?” diye sorulmayan insanlarına bakarım.

Sizler de onlara bakıp zaman, zaman Aksaray’ı gezip milleti duyarsanız hem aile yılına yakışan bir adım atmış olursunuz, hem de çizilen değil doğru olan rotayı bulursunuz…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar