“Türkiye’nin Eşekli Dostoyevski’si”

Okul yıllarında yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı defter kitap alamadıklarını, köy yollarının gelişmemişliğinden dolayı hayvanları kullanılarak defter kitap yardımları beklediğini dile getiren Ersin Bilge “Kalem, defter olmadığından dolayı ödevi yapmadığım için öğretmenim bana, seni eşek sudan gelinceye kadar döverim. Annemde öğretmenime o eşek sudan gelmezse ne kadar dayak yiyeceğim diye sormamı istemişti. Eşekle dağıtma mizahı oradan geliyor” ifadelerini kullandı. Avrupa’yı gördükten sonra Türkiye’de ki çocuklarının çok daha iyi şeylere sahip olması gerektiğini düşünen ve hayalini yaşatmak için, büyümüş olduğu topraklara geldiğini dile getiren Bilge; “Çok güzel çocuklarla buluştum. Ama asıl buluşma kendi çocukluğumla buluşmam oldu. Kendimi yaşıyorum. Çocuklarla birlikte mutluluk içerisindeyim” dedi. Köyleri dolaşmaya başladığı günden bugüne kadar sayısız kırtasiye malzemesi ve kitap dağıttığını kaydeden Bilge, şunları kaydetti; “Erzincan, Ardahan, Kars, Burdur, Trabzon gibi şehirlerde toplam iki bin 600 köy çocuğuyla buluştum. Her köy çocuğuna bir kalem, bir defter, bir silgi, bir kalem açacağı, bir Dünya klasiği ile Türk klasiği hediye ediyorum. Sırtımda taşıdım Dünya klasiklerini; Goethe’yi, Dostoyevski’yi, Victor Hugo’yu, Yaşar Kemal’i, Fakir Baykurt’u, çocuklar arasında büyük bir tartışma yarattıklarına şahit oldum. “dedi.

“Eşekle Gelen Dostoyevski”

Pandemiden dolayı köyleri gezemediği için “Eşekle Gelen Dostoyevski” adlı kitap yazan Bilge;“Pandemiden dolayı çok fazla çocuklarla buluşamadım. Bu kitabın gelirini de köy çocuklarına bağışladım. Kısa süre önce de 3 üncü baskısı yapıldı” ifadelerini kullandı. Bilge son olarak, “Aksaray’ın Saratlı bölgesinde, çocuklarla buluşmaya geldim. Çocukların hayallerini dinleyeceğim. Ben hayalimi çocuklara anlattım,  onların hayallerini de dinlemek istiyorum. Onların hayalleriyle çok güzel şeyler yapılacağını ve bu ülkenin çocuklarına daha büyük kazanımlar sağlanacağını ümit ediyorum” dedi. (Haber: Nazlı Gül A.)