© Aksaray 68 Haber 2021

Malkoç “KDK Devletle Millet Arasında Bir Barış Köprüsü”

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Türkiye Ombudsmanı Şeref Malkoç, Aksaray Üniversitesinde (ASÜ) “Türkiye Yüzyılında Ombudsmanlık ve Üniversiteler” başlıklı bir konferans verdi. Malkoç, kurumun, devletle millet arasında bir barış köprüsü olduğunu söyledi.

KDK ve ASÜ iş birliği ile düzenlenen etkinliğin açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Alpay Arıbaş, ombudsmanlık kavramının Türk-İslam kültüründe tarihin eski zamanlarından beri var olduğunu belirtti. İsveç Kralı XII. Charles’ın, 1700’lü yıllarda Osmanlı’nın idari işleyişinden oldukça etkilendiğini ve kendi ülkesinde devlet hizmetlerinin denetlendiği bir sistem kurduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Arıbaş, “İsveç’te kavram ‘Ombuds’ yani ‘temsilci’ olarak adlandırılmıştır. Bu uygulama daha sonraları dünyanın farklı ülkelerinde de kabul görmüştür. Kavram İspanya’da ‘Halkın Savunucusu,’ Avusturya’da ‘Halk Avukatı,’ Fransa’da ‘Cumhuriyet Arabulucusu,’ Türkiye’de ise ‘Kamu Denetçisi olarak anılmaktadır” dedi.

20’nci yüzyılın ilk yarısında yaşanan olayların ardından tüm dünyada soğuk bir devlet imajının ortaya çıktığını, bunun da vatandaşla devlet arasındaki ilişkileri negatif etkilediğini kaydeden Arıbaş, denetçilik veya ombudsmanlık kurumlarının devletin çözüm tarafının öne çıkmasını sağladığını vurguladı. Kampüste öğrenci ve çözüm odaklı bir yönetim anlayışına sahip olduklarını ifade eden ve kavramla örtüşen kimi çalışmaları anlatan Rektör Arıbaş, şöyle devam etti: “Üniversiteler öğrenciler için var ve biz de öğrencilerden aldığımız geri dönüşlerle işlerimizi yapıyoruz. Kütüphanemiz sınav dönemlerinde 24 saat açık, dijitalleşme çalışmaları ivme kazanıyor, toplulukların sayısı ve ayrılan ödenek artıyor… Tüm bunlar, öğrencilerimizi yönetimin içine alan bakış açımızın bir yansımasıdır” dedi.

Kamu Denetçisi Saadettin Kalkan da etkinlikte öğrencilere hitap etti. Devleti, halkın mutluluğunu tesis eden bir yapı biçimde tarif eden ve bu yapının temel görevinin adil yönetimi sağlamak olduğunu söyleyen Kalkan, “Elbette zaman zaman bir takım ihtilaflar veya hatalar sebebiyle anlaşmazlıklar da olabilir. İşte Kamu Denetçiliği Kurumu bu anlaşmazlıkları parlamento adına denetlemek, sonuçlandırmak, vatandaşların uğradıkları haksızlıkları araştırmak, idareye bir takım tavsiyelerde bulunmak ve sorunları çözmek için kurulmuş bir sistemdir” dedi. Kamu Denetçisi Saadettin Kalkan, konuşmasının devamında, kurum çalışmalarına ve ilham kaynağı Osmanlı olan ombudsmanlık kavramının tarihsel uygulama biçimlerine ilişkin de bilgiler verdi. 

Yapılan açılış konuşmalarının ardından kürsüye gelen Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Türkiye Ombudsmanı Şeref Malkoç, kurumun, devletin verdiği hizmetler esnasında ortaya çıkan problemleri mahkemeye gitmeden önce çözmeye çalıştığını ve arabuluculuk yaptığını belirtti. Bir bakıma devletle millet arasında barış köprüsü olduklarını kaydeden Malkoç, “KDK anayasal ve bağımsız bir kurum. Yani gücünü anayasadan alıyor. Başdenetçiyi ve diğer denetçileri Türkiye Büyük Millet Meclisi seçiyor” dedi. Yaptıkları inceleme ve araştırmalara başka hiçbir kurum veya kişinin talimat veremediğini, telkin ve tavsiyede bulunamadığını da belirten Şeref Malkoç, “İdareyi denetlediğimiz için hem anayasal hem de seçim itibariyle kuvvetlendirilmiş bir kurumuz” dedi.

Gençlerin kurumu tanımasının ve yaptığı hizmetleri bilmesinin önemli olduğunun altını çizen ve yaşanacak problemlerde mutlaka kendilerine başvuru yapılmasını isteyen Şeref Malkoç, “Örneğin; yurtlardan şikâyetiniz var ve dilekçenize rağmen sonuç alamadınız; bize gelin. Yemeklerden veya ulaşım gibi belediye hizmetlerinden şikâyetiniz var; bize gelin. Mezun oldunuz, iş arayacaksınız, iş kuracaksınız ve bu süreçte ruhsat alırken yahut ilgili odaya kayıt yaptırırken sıkıntıyla karşılaştınız; bize gelin. Sınavlardan geçtiniz ama mülakat aşamasında haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsunuz; bize gelin. Sizin adınıza süreci takip eder ve sorununuzu çözeriz. Biz bu durumu, ‘Başın düşerse dara ombudsmanı ara’ biçimde tarif ediyoruz” diye konuştu. 

21’inci yüzyıl Türkiye’sini gençlerin kuracağını ve onların muhakkak imkânları en iyi biçimde değerlendirmeleri gerektiğini belirten Şeref Malkoç, önemli tavsiyelerde bulundu. İmkânların geçmişe oranla fevkalade geliştiğini vurgulayan Malkoç, “Bunları iyi değerlendirin, kendinizi çok iyi yetiştirin. Yenilikleri takip edin ve iyi çalışın. Eğer dersleri iyi dinler, notlar alır ve çalışırsanız hiç tereddüt etmeyin, mezun olduktan sonra iş sahipleri sizi arar. Siz, ‘en iyi’ olmaya çalışın” dedi. Derslerin yanı sıra dil öğreniminin de önemli olduğunu kaydeden Malkoç, Batı dillerinin yanı sıra Doğu dillerinden birinin veya bir kaçının da öğrenilmesi gerekliliğine dikkat çekerek, öğrencilere “Mezuniyet sonrası rahat bir iş bulmak istiyorsanız buna mecbursunuz” şeklinde seslendi.

Allah’ın yeryüzünde yarattığı en mükemmel varlığın insan olduğunu ve insanın olağanüstü güzelliklerle donatıldığını söyleyen Şeref Malkoç, adalet vurgusunda bulunduğu konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “İnsan, kendisine verilen sonsuz imkânlardan aklını kullanarak, bilimden faydalanarak ve tecrübeden yararlanarak istifade edecek. Eğer insanlar, ülkeler veya toplumlar aklını iyi kullanıyorsa mutlaka başarılı olurlar. Allah, bu güzelliklerle donatıp yarattığı insandan iki şey istiyor; birincisi dürüst ve ahlaklı olması, ikincisi de adaleti temin etmeye çalışması. Adalet denince aklınıza mahkemeler veya bizim gibi kurumlar gelmesin. Kendi aranızdaki ilişkilerde de ailenizle olan münasebetlerinizde de adaleti ve dengeyi arayın. Kendi iç dünyanızda bunu inşa ederseniz gerisi kolay.”

Öğrencilerin ve akademisyenlerin ilgiyle takip ettikleri program, plaket takdimleri ile tamamlandı. Etkinliğin ardından Şeref Malkoç ve Kurum Denetçileri, Rektör Alpay Arıbaş’ı makamında ziyaret etti. (ASÜ Basın)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER