Aksaray
DOLAR31.9682
EURO35.0861
ALTIN2417.2
Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: [email protected]

Zengin Çocuklarının Telefon Nöbeti Bizim Yaşam Kalitemizi Belirliyor

Ne zaman biteceği hiç ama hiç kimse tarafından kestirilemeyen ve tasarruf tedbirleri sayesinde iyiye gittiği açıklanan bazı rakamlar dışında halkın hiçbir bilgiye sahip olmadığı ekonomik süreçte birilerinin yaşam kaliteleri birilerinin mazereti olarak karşımıza çıkıyor.

Örnek verecek olursak bu ilde resmi kayıtlara göre yaklaşık 440 bine yakın insan yaşıyor. Bu sayıyı günü birlik veya il dışından gelen hısım akrabaları da eklersek ASÜ öğrencileriyle beraber yaklaşık 500 bin kişi bulunuyor.

Yine aynı şehirde TÜİK verilerine göre 68 plaka tescilli yaklaşık 80 bini otomobil cinsinden, 21 bini kamyonet tarzından, 25 bini de motosiklet tarzından (kamyon, Otobüs, minibüs, traktör ve özel amaçlı araçlar hariç) toplam 126 bin araç var.

Bu yukarıda verdiğimiz sayılara il dışından gelen veya başka illerde tescilli olmasına rağmen Aksaray trafiğinde bulunan araçlar ile plakalı sayısının iki katına yakın olan tescilsiz motosikletler de dahil değil.

Buna rağmen biz resmi olan rakamlardan gidelim.

Bu ile gelen gurbetçiyi de,

Bu ilde yaşayan ama kaydı başka ilde olan insanları da,

Bu ile gün içerisinde başka illerden gelen insan hareketini de bu verilere eklemeden sadece birilerinin tezini boşa çıkartalım.

Bu ilde bu güne kadar birileri hep insanların çok rahat ve ferah içerisinde yaşadığını ve Aksaray’ın çok lüks yaşanılan bir il olduğunu söyledi durdu.

Bir gazeteci olarak bunu nereden çıkartıyorsunuz dediğimde bana cevap hep “kafeler caddesine (Ebulfez Elçibey Caddesi) baksana” veya çarşı merkezindeki lokantalar ile diğer yerlere baksana, Şu trafikteki araçlara baksana tarzında örnekler verildi.

Yani bu durumu nüfusa oranlarsak sadece Aksaray’daki nüfusun yaklaşık yüzde 15’ini zengin kategorisine koysanız 66 bin kişi yapar.

Daha da basit özetlersek bu insanları da 4’er kişilik aile olarak oranlarsak 16 bin 500 kişilik dev bir topluluk çıkıyor ortaya. Bu hemşerilerimiz hayatlarını elbette Dağılgan’daki Mehmet amca gibi halk ekmek kuyruğu, Kurtuluştaki Ayşe teyzem gibi 3 harfli marketlerde indirim kampanyası ya da gece mesaisine kalıpta ulaşım aracı bulamadığı için kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalan garsonluktan sonra komiliği de yapmak zorunda kalan işçi Murat gibi yaşamıyor.

Bu hemşerilerimiz yemeğe de çıkıyor, kafelerde de oturuyor, En iyi mağazalardan da alış verişlerini yapıyorlar ve bunları da yapmalılar zaten.

Çarşı merkezindeki Atatürk Bulvarındaki Cumhuriyet Bulvarındaki araçlara baktığımda Aksaray trafiğinde bulunan ve hareket halindeki tescilli araçların sadece yüzde 10’unun şehir merkezinde hareket halinde olduğunu bu rakamında yaklaşık olarak 12 bin 600 olduğunu kimseye anlatamıyoruz.

Bana deniyor ki trafik çekmiyor, tıkanıyor bunlar hep refahın göstergesi.

Ben de diyorum ki bu şehirde bu kadar araç var çarpık kentleşen ve trafik kültürünün olmadığı bir şehirde 5 bin araç bile bu trafik akışının içerisine etmeye yetiyor.

Yani birilerinin deyimiyle toplumun yüzde 15’inin şatafatı milletin gözüne sokularak toplumun yüzde 85’inin yaşam kalitesi çok iyi demek inanılmadan söylenmiş en komik savunma sistemidir.

***

Son olarak dünden beri ülkemizde de satılmaya başlanılan bir telefon markasının ürünleri için geceden sıraya giren zengin bebelerini haber yapan sitelerin altındaki yorumlara baktım.

Yorumları okudukça kendimden utandım.

Ben neden o sıraya girmedim de o telefona sahip olmadım diye.

Sonra cebe ve hesaplara baktığımda ben …16 ismi verilen o telefonu anca seneler sonunda …25 modeli çıktığında ikinci elini alabileceğim gerçeğiyle karşılaştım.

Sevgili kanaat önderleri, hiçbir eğitimi olmayan ekonomistler, düzeni bozulmasın diye tuhaf şekillerde savunmalar yaparak savundukları yerleri zor durumda bırakan güzel ülkemin güzel insanları; Bu ülkede veya başka bir ülkede birilerinin zenginliği halkın yaşam kalitesine örnek gösterilemez.

Kafeler caddesinde bir gecede 5-10 bin lira harcayan zenginimizin yaklaşık 5-6 katı kadar iki yakası bir araya gelmeyende dar gelirlimiz,

Lüks otomobillerle kafeler caddesi başta olmak üzere akşama kadar şehir trafiğinde fink atan magandalarımızın 5-6 katı kadar da sadece yatırım aracı olarak aldığı otomobillerine yakıt masraflarından dolayı binemeyen hemşerilerimiz,

Sabaha kadar telefon sırası bekleyen kişilerin binlerce katı kadar da halk ekmek kapısında “1 lira daha aşağı fiyata ekmek alır mıyım” diye bekleyen 80 yaşındaki insanlarımız da var.

Ülke gerçeklerinden bihaber, ekmeğin fiyatından haberi olmayan, 17 bin liraya refah içerisinde yaşanıldığını sanan, 12 bin 500 liraya bir emeklinin yaşayıp istediği gibi de tatil yapabileceğini düşünen ya da öyle düşünülmesini isteyen güzel memleketimin güzel insanları açın kulaklarınızı dinleyin; …16 model ve 120 bin lira olan cep telefonu kuyruğunda bekleyen zengin bebeleri bu halkı temsil etmediği gibi bu halka da örnek gösterilemez.

İşte tam da bu yüzden inanmadığınız ama bir yerlere hoş görünmek için saçma sapan söylemlere girip ne olur komik duruma düşmeyin.

Belli ki kafeler caddesinden hiç çıkmıyorsunuz, biraz da, Kurtuluş’taki zengin villaları dışındaki alanları, Cumhuriyet mahallesindeki konut alanlarını, Laleli mahallesindeki ihtiyaç sahibi ailelerin yaşadığı evleri, belediye arsaları ile bu alana yakın çöl ortasındaki gecekonduları, Hürriyet mahallesindeki evlerin olduğu yerleri gezin.

Okul çıkışlarında çocuklarınızı gönderdiğiniz özel liselerin kapısını değil de devlet okullarının önündeki ailelerin çocuklarına alamadıkları malzemelerin isyanını dinleyin.

Kısaca da olmadı ama daha da uzatmak istemedim. Türk halkı çok zekidir, benim yazdığım satırların arasını dolduracaktır.

Böyle olmasa zaten …16 kuyruğunda bekleyen yüzlerce zengin bebesini örnek gösterip sayfalar dolusu yorum yapıp bir yerlere göz atmazlardı, değil mi?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar