“Otomobil” Artık her ailenin vazgeçilmez ihtiyaçlarından bir tanesi. Süleha şehir Aksaray’ımda da binlercesi mevcut. Son TÜİK rakamlarına göre il genelindeki 68 plakalı araç sayısı 166 bin seviyesini de aştı.
Otomobilin yani insan hayatını kolaylaştıran bu araç için çalışmalar 1850’lili yıllarda içten yanmalı motorlarla başlamış ve 1885 yılında üretilen ilk benzinli 3 tekerlekli otomobil ile insanlığın hizmetine sunulmuş.
Bu üretimi yapan Alman mühendis Karl Benz bile bu ulaşım ve yük araçlarının Aksaray’daki gibi kullanılabileceğini bu kadar büyük bir mucit olmasına rağmen tahmin edemezdi sanırım.
Son yıllarda il genelinde başlayan ülkenin pek çok ilinde olan modifiye çılgınlığı aldı başını gidiyor. Zaman, zaman yapılan uygulamalar ile bu araçlar normalleştirilmeye çalışılsa da ne yazık ki bizim Aksaray’ın kural tanımayan bazı gençlerinin kuralsızlıklarını topluma gösterme şekli olan bu araçlar ne yazık ki son aylarda trafikte insan güvenliğini tehdit edecek şekilde de modifiye edilmeye başlandı.
Kendilerinden başka hiç kimseye saygısı olmayan bazı sürücüler yolların tek sahipleri olduklarını düşünerek otomobillerin aydınlatma sistemleriyle oynamaya başladılar.
Bunun için oto sanayide ayrı bir sektör bile oluştu ne yazık ki. Araç farlarını güçlendiren sürücülerin trafikte yarattığı tehlike görmezden gelinince ister, istemez diğer sürücüler de sanayi yolunu tutarak benzeri farları araçlarına taktırmaya başladılar.
Bu farlar o kadar fazla ve ayarsız ışık yaymasına karşılık bu konuda ilimiz sınırları içerisinde hiçbir denetim yapılmadı.
Bunu gören kağıt toplayıcıları, motosiklet sürücüleri ve elektrikli bisiklet sürücüleri de araçlarındaki farlarını güçlendirmeye hatta ek farlar taktırmaya başladılar.
İl genelinde araçların çok büyük bir bölümü artık deyim yerindeyse projektörlerle gezmeye başladı. Bu durum trafikte kurallara uymaya çalışan sürücüler dışında hiç ama hiç kimseyi rahatsız etmemiş gibi görünüyor.
Eskiden avcılar arazide çok hızlı hareket eden tavşanları avlamak için araçlarında projektör bulundurup canını kurtarmaya çalışan canlının gözüne bu güçlü ışığı tutarak görme yitişini kısa sürede olsa kaybettirip kaçmasını ve sabit kalmasını sağlarlarmış.
Bu konuda gazetemde defalarca kez haber yayınlanmasına karşılık bir adım bu güne kadar atılmadı.
Akşam trafiğinde karşınızdan gelen veya arkanızdan gelen bir otomobil, kamyon, kamyonet, motosiklet, elektrikli bisiklet veya bir triportör nedeniyle kör gibi ilerlerken ister istemez sizlerde bu farlarınızı değiştirmeye karar veriyorsunuz.
Bende sizler gibi düşünüyorum. Madem bu ilde yüzlerce mühendisin milimetrik hesaplarla ürettiği araçların ayarlarının bozuk olduğunu düşünen insanlar ışık donanımları konusunda istedikleri gibi değişiklik yapabiliyor bende bu değişikliği kendimde hak görebilirim.
Çünkü akşam trafiğine çıktığım zaman ne yazık ki arkadan gelen araçlar veya karşıdan gelen araçlar yüzünden artık sağ tarafa çekip beklemekten bıktım usandım.
Geçen hafta bir sokakta akşam vakti üzerime doğru gelen bir ışık topu nedeniyle bütünüyle görme yitimi kaybedip yol ortasında araç dörtlülerini yakıp bu aracın geçmesini beklemek zorunda kaldım. En sonunda yanımdan geçen ışık topu 3 tekerlekli bir kağıt toplayıcısına ait bir araçtı.
Bu konuda Aksaray’da kanun, kural bilen insanların pek çoğu da şikayetçidir diye düşünüyorum. Ya bu araç sürücülerinin bir yerlerden dokunulmazlıkları var ve araç farları görmezden geliniyor. Ya da bu araç sürücüleri her defasında “Tavşan avına çıkıyoruz abi idare edin …. edin trafikteki diğer insanları” diyerek yollarına devam ediyor.
Şimdi ben soruyorum siz değerli yetkililere bu sürücülerin tavşan avına çıktığını mı düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın