Şehrim kimine göre Evliyalar diyarı kimine göre de …
Bu şehir yıllardan beri çok yazımda belirttiğim gibi Ankara’ya 220 kilometre ile Türkiye’nin en uzakta kalan şehri.
Bu şehirde yaşayanlar yani başka şehirlerde düzen kurma şansını yakalayamayanlar kendilerine sunulan imkân ve olanaklar içerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Hiçbir şeye isyan etmiyor veya hiç kimseden de şikâyet etmiyorlar.
Aksaraylılar için Devlet ve Devleti yönetenler her daim baş tacıdır ve Devletten bir şeyler isterken de mahcup bir tutum sergileriz.
Ancak son yıllarda yaklaşık 10 yıldan beridir şehre idareci olarak atananlar da, seçilen şehir idarecileri de birileri tarafından çevresine duvarlar örülerek halktan ve basından ayrıştırılıyor.
Bunun kararını kim ne sebeple alıyor ama son 10 yılda şehre gelen 2 kişi dışında bu duvarı yıkan bir idareci de olmadı.
Bu durum idarecilerimizi de memnun etmiş gibi görünse de yaşadıkları hatta yönetmek için gönderildikleri şehri yanlarındaki bir iki zatın anlattığı gibi görüyor ve ona göre bir yönetim sistemi uyguluyorlar.
Bunun doğruluğu ya da yanlışlığını tartışmak bana da tüm Aksaraylılara da düşer.
Biz basın olarak da, şehirde yaşayan bir Aksaraylı olarak da şehri idare edenlerin yanlarındaki akıl hocalarını da dalkavuklarını da her dönemde görmekten bıktık usandık.
Bu süreçte bu aklı verip bu duvarı idarecilerin çevresine ören sevgili büyükler sürecin sonunda şehirden haberdar olmadıkları için ellerindekini kaybedenlerin telefonlarına bile bakmazken yeni gelecekleri şehrin insanlarına karşı doldurarak şehirden kopuk ve sadece kendi yönlendirmeleri ile yaşayacak idareci oluşturmaya çalışıyorlar.
Artık şehri ve sokaklarını görmeyen ve insanların randevu bile alamadığı bir bürokratın da siyasetçinin de bu şehre gelmemesini hatta gönderilmemesini istiyor ve makam odalarının kapılarını bu millete açmalarını talep ediyorum.
Çünkü sizler o koltuklara, görüşmekten kaçtığınız ve hesaba katmadığınız halk için oturtuluyorsunuz…
Yorum Yazın