31 Mart Pazar günü yapılacak mahalli idareler seçimleri için aylar öncesinde çalışmalara başlayan adaylar ve partililer ilimizde bir nezaket sürecine imza attılar.
Türkiye’de en sakin seçim sürecini Aksaray merkezde yaşadık.
Deyim yerindeyse Muhalefetin, muhalefete, muhalefet ettiği yani muhalefetin başkanlık koltuğundan daha çok ikincinin koltuğuna ve onu kazandırmamaya yönelik bir çalışma sürecine şahit olduk.
Yaptırılmayan ve partililerin cep telefonlarından yaptıkları anketlerle günlerce sosyal medya sayfalarına kadar her yeri işgal eden ve hayali projeler ile halkı ikna etmeye çalışan adaylar tam da tahmin edilen sonuçları alırken bir siyasi hata bir partiyi bir adım daha öne çıkartarak oyunu beklenenin üzerine çıkartmasını sağladı.
Bu seçim sürecinde adaylığının açıklanmasının ilk gününden itibaren değişik bir strateji belirleyen ve seçim sürecini kendisi yöneten belediye Başkanı Evren Dinçer ile adaylığı açıklandığında “Kim bu?” denilen İrfan Çıtak bu seçim sürecinin elbette kazanları olmuşlar ve Aksaray’ın siyasi geleceği için gelecekte de sahnede olacaklarını gösterdiler.
5 Yıl boyunca pandemi ve deprem dönemini geride bırakan, uzun yıllardan beri alışık olmadığımız kriz ortamına rağmen yatırımlarını sürdüren başkan Dinçer’in uçuk olmayan projelerine halkın ikna olması ve Aksaray’ın muhafazakâr seçmen kitlesi seçimleri önde tamamlamasını sağladı. Dinçer Nevzat Palta ile birlikte peş peşe 2 dönem belediye başkanlığı bayrağının teslim edildiği ikinci isim olarak da kayıtlara geçti.
Başarılı gördüğüm diğer aday da taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan ve seçim sürecinde iletişim kurduğu herkesin gönlüne giren ve gençliği nedeniyle yapılan eleştirileri olgunluğu ile ortadan kaldıran İrfan Çıtak oldu. Çıtak’ın aday olduğu ilk gün başlayan “Çocuk” eleştirileri sahaya inmesi ve halkla iletişime geçmesi ile çok çabuk bir şekilde kırıldı. Özellikle yaptığı ziyaretlere ek ekranlardan ulaştığı kitlelerde oluşturduğu güven ve samimiyet Çıtak’ın artısı olarak kayıtlara geçerken seçimlerde MHP adayı olarak aldığı ikincilik derecesi ile damga vurdu.
Elbette 2’incilik bir başarı değildir ama hep eleştirilen gençliği MHP’de Çıtak’ın gelecekteki ulaşacağı noktalar konusunda ümit verdi. MHP’li seçmenler Çıtak’ı bundan sonraki seçimlerde ana aktör olarak görmek istediklerini seçim sonrasında da verdikleri desteklerle ortaya koydular. 31 Yaşında diye eleştirilmeye çalışılan ve partisi içerisinde aday gösterilmeyenlerin aleyhinde çalıştığı o “Çocuk” olgunluğu, beyefendiliği ve gözlerinden karşısındakine verdiği güven ışığı ile bence başkan Dinçer ile seçimin kazananı oldular…
Yorum Yazın