Ramazan ayının ilk haftası her sene olduğu gibi biraz gergin birazda telaşlı şekilde geçti.
Ramazan ayı dediğimizde hep rahmet ve bereket ayı deriz ancak bu ayı önemli kılan değerlerin başında yardımlaşmanın en üst seviyeye çıkması geliyor.
Zengin iftar sofralarını kuran zenginlerimiz her ayda dağıtabilecekleri zekâtlarını gelenek gereği bu aya sıkıştırır ve ihtiyaç sahibi olan ailelerin sofraları da bu ayda az da olsa zenginleşir.
Bu hayır ve yardımlaşma duygusuyla hareket eden ve hazreti Peygamberimizin “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” sözünü kendine rehber edinen herkesin hayrını Allah kabul etsin diyorum.
***
Bu ayda yardımlar kadar reklamlar da ön plana çıktı ne yazık ki. Özellikle uzun yıllar sonrasında yerel seçimlerin Ramazan ayına denk gelmesi ve bu yıldan sonra da yıllarca Ramazan ayına denk gelmeyecek olması siyasi ortama da yeni bir reklam malzemesi sağladı.
Adaylarımız adeta yer sofralarında iftar yapacak yani fotoğraflarda kullanacak seçmenleri ararken belde, ilçe ve Aksaray merkezde ihtiyaç sahibi aileler siyasilerin gözbebeği haline geldiler.
Keşke bu yardımlar ve iftar sofraları kameralar veya fotoğraf makineleri olmadan gerçekten samimi olarak yapılsaydı o zaman inandırıcı olurdu.
Peygamber efendimiz, “(Allah'ın kıyamet gününde kendi gölgesi altında gölgelendireceği yedi sınıftan altıncısı) sol elinin verdiğini sağ eli duymayacak şekilde gizlice sadaka veren kimsedir” buyururken bu ayın siyasete malzeme yapılması, yardımların seçim rüşveti olarak dağıtılması ile iftar ve sahur sofrasının siyasete malzeme edilmesi her şeyden öne bu ayın manevi yapısına en büyük hakarettir diye düşündüm sadece…
Yorum Yazın