Son yıllarda covid salgını ve ülkemizdeki ekonomik kriz sınırlarımız içerisindeki fırsatçılara için adeta bir bahane denizi oldu.
Bu süreçten en fazla etkilenen dar gelirliler hayatta kalma çabası içerisine girerken orta gelir grubu aileler bile yaşam sıkıntısı çekmeye başladı.
Denetim mekanizmasının ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de çalışmaması ve çıkartılan genelgelerin uygulanmaması ve bu kan emicilere göz yumulması fırsatçılığın alanını değiştirdi ve geldiğimiz süreçte artık çocuklar bile kendi aralarında ellerindeki imkanı fırsata çevirip, paylaşımlarında veya arkadaşlarına sağladıkları olanaklar konusunda fırsatçılık yapmaya başladılar.
Devlet dairelerinde denetim görevinde bulunması gerekenler nedendir bilinmez bir malın fiyatı haftalar içerisinde 3-4 katına çıkana kadar durumu sadece seyrettikten sonra davul ve zurnalar eşliğinde gücü olmayan 3-5 yerde denetim fotoğrafları yayınladılar.
Bizim ülkemizde fırsatçılık o kadar ilerledi. Ki artık bir yere taş alıp istif yapan bile malını katlamaya başladı.
Kısacası ülkede zenginin daha da zenginleşmesi ve fakirin de kuru ekmek dışındaki şartlara erişiminin sağlanmasının önü açıldı.
Hani diyoruz ya süslü cümlelerimizde “Dar gelirli” Yani ya geliri olmayan ya da emekli maaşı veya asgari ücretle yaşamaya çalışan aileler veya bireylerden bahsediyoruz.
Bu insanlar zaten “Dar gelirli” olduklarından büyük oranda kiralarda yaşıyorlar. Bırakın şatafatı, lüksü, bu insanlar ne yazık ki o kiraları ödemedikleri zaman aile olarak sokaktalar.
***
Sayın Cumhurbaşkanımız bu kiracıların korunması için yüzde 25’lik bir sınır açıklamış ve 2 süreyle sözde ev sahipleri bu yüzde 25’den fazla zam yapmayacaklardı.
Bu yüzde 25 oranı açıklandığında Aksaray’da daire kiraları ortalama olarak bin 500 ile 3 bin lira aralığında değişiyordu.
Yasal olarak tüm ev sahipleri bu oranlara uymamış olacaklar ki ev kiraları ilde bir anda ortalama 10-15 bin aralığına çıkıverdi.
Yani Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yüzde 25’e Aksaray’daki ev sahiplerinin tamamına yakını uymazken kiracıların feryatlarına da denetim yapması gerekenler kulaklarını tıkayarak bu zamlar yapılırken tahminimce, çocuklarının okulu, özel dersleri, akşama yiyecekleri yemek, maç tartışmaları gibi daha önemli sorunlarla meşgul oluyorlardı.
Yani yüzde 25 sınırlaması ile Aksaray’da konut kira fiyatları bin 500- 3 bin aralığına çıktı. Buna benim matematiğim iyi olmasına rağmen yetmedi. Birde matematik konusunda yetenekli olanlar bu orana yüzde 25 ile nasıl çıkılacağını açıklasın.
Bu oranlara çıkılması da yetmedi tabi. Yüzde 25 sınırlaması bu yıl uygulanmayınca ev sahipleri yeniden harekete geçmeye başladı. Her yerden benzeri şikayetler gelmeye başladı. ÜFE ve TÜFE oranı en yüksek zam oranı olması gerekirken (Sözleşmede başka madde yoksa) Aynı ev sahipleri şimdi de bu kiracıların aylık ödemlerine yüzde 100’lerden fazla zam istemeye başlamışlar.
Bana göre ev sahipleri haklı. Bu ülkede her yapanın yaptığı yanına kar kaldığı sürece;
Ev sahipleri de,
Araç ticareti yapanlar da,
Gıda ürünlerini stoklayanlar da haksız.
Bizim hemşerilerimiz ne yazık ki alınan kararlar uygulanabilir sanıyorlar. Fırsatçıların ümüğünün sıkıldığını düşünüyorlar.
Bu yüzden bu süreçte halkı sömürmeye çalışmak en güzel meslek haline geldi.
Kiracı asgari ücret alıyormuş, kim takar.
Bu maaşla bu kira ödenemez, kim takar.
Kira artışlarında yasal sınırları kim takar.
Öyle değil mi???
Yorum Yazın