“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla Belediyemiz ve Valiliğimiz başta olmak üzere bir çok kurum ve STK sembolik olan 10 Ocak tarihini bilmediğim ve hiç duymadığım bir basın platformunun gecesi nedeniyle 9 Ocak tarihinde kutladılar. Nazik davranışları ve davetleri nedeniyle her birine teşekkür ediyorum.
Ülkemizde her gün bir yerlere adandığı için yılın başındaki günler de gazeteciler ile idareciler için ayrılmış. Bu vesile ile gazeteci meslektaşlarım ile idarecilerimizin gününü de kutlarım.
Öne çekilmek zorunda kalınan programla ilgili her sene gördüğüm manzara ile her sene duyduğum şeyleri aynen yeniden görmek ve dinlemek zorunda kaldım. Sadece zaman ve mekanın değiştiği bu günde ne denli büyük bir aile olduğumuzu bir kere daha görüp gururlandım.
Aksaray’da 10 Ocak tarihinde sayımız bir anda 35-40’dan 100-150’lere hatta davet eden makamın büyüklüğüne göre 200’e kadar bile çıkıyor.
Ne diyelim böylede olmalı zaten 8 gazetenin olduğu bir yerde 10’dan fazla cemiyet ve bunların başkanı da olursa 200 rakamı sayı falan değil.
Ana akım medyayı bile kıskandıracak bu kalabalık ailemizi her nedense 10 Ocak dışında veya belli davetler dışında göremiyorum.
Yarısına yakınının duayen olduğu, bazılarının Aksaray’ı bile il yapma kudretine sahip olduğu bu geniş ailemi görünce “Ne kadar güçlüyüz en azından ölsek ölümüz ortada kalmaz” diyerek kendimi bir rahat hissediyorum.
Her sene ailemize yeni üyeler katılıyor. Programda gördüklerimizi birbirimize soruyor ve tanımaya çalışıyoruz.
Onlardan Aksaray’ın, Koçhisar’ın, Noveç’in, Danimarka’nın, Almanya’nın tarihlerini dinleyip bu günlerde konferans tadında dersler alıyor genel kültürümüzün de bu sayede içine ediyoruz.
Allah her birinden razı olsun iyi ki varlar.
İyi ki Aksaray’dalar da Ana akım medyayı bile kıskandıracak bir orduya sahibiz. İyi ki varlar Türkiye’nin ticaretinin, siyasetinin, haber merkezlerinin, finans merkezlerinin merkezi olan İstanbul medyası bile bu kalabalığımızı görünce çatır, çatır çatlayacak durumda karnı ağrıyor.
***
Davet edenlere saygısızlık yapmayalım diyerek oturup katlanmak zorunda kaldığımız insanlar bu sessizliğin sebebini kendilerine saygı olmadığını bilmelerine rağmen her 10 Ocak tarihinde bu huylarından vazgeçmiyorlar.
Adı üzerinde Çalışan Gazeteciler Günü.
Yani bu günde basın mensupları çalışacak,
İnternet medyası sitelerine ilde olup biteni girerek halkı haberdar edecek,
Gazetelere haberler yazılacak, baskı için hazırlanacak ve baskıya gönderilecek,
TV kanallarında çalışanlar ildeki olup biteni haber yapıp izleyicilerine ulaştıracak.
Yani adı üzerinde olduğu gibi birileri çalışacak.
Ama bu salonlara davet edilen meslekle alakası olmayan salondakilerin yüzde 90’ına yakınının böyle bir derdi olmadığı için bu programları sündürüp başkana, valiye kendilerini göstermekten başka bir amaç taşımadıklarından gerçek meslek sahipleri için bu tarih artık eziyet olmaya başladı.
Bu meslekte yıllardır emek veren ve halen kendisine gazeteci diyemeyen ben insanların “Gazetciyim” diyerek kapı, kapı gezmesinden bıktım usandım.
Bu sokağın temizlenmesi için yaptığımız girişimler de başta şehri idare edenlerin en üzerinden altına kadar durumdan hoşnut oldukları için karşılıksız kaldı.
Bu vesile ile kendi günlerinde haber üretmek dışında işleri olmayan gazetelerde, internet haber sitelerinde ve televizyonlarda çalışan gerçek habercileri bu eziyete katlanabildikleri için huzurlarınızda bir defa daha kutluyorum.
Bir dahaki seneye aynı eziyetleri çekene kadar 364 gün daha sahada olan meslektaşlara selam ve saygılarla…
Yorum Yazın