Asrın felaketi denilen yıkımın ne olduğunu anlamak istemeyen insanlarımızı afetin 9’uncu gününden sonra izlemek ve dinlemek zorunda kaldım.
9’uncu gününde diyorum çünkü ilk gün itibariyle önce Maraş merkez sonraki günlerde de Elbistan da AFAD gönüllü destek elemanı olarak verilen görevleri yerine getirmeye ve bir nebze olsun oradaki arama ve kurtarma çalışmalarına destek olmak için bölgedeydim.
Elbistan’daki arama ve kurtarma sonunda çok kıymetli çoğunluğu öğretmenlerimizden oluşan ekip ile Aksaray’a döndüm ve televizyonlardan neler olup bittiğini veya bizlerin gördüklerinin ne kadarının haberlere yansıdığını görmek için ekran başına geçtim. Ekranlarda izlediklerim karşısında oradaki kadar dehşeti yaşadım ve halen de yaşamaya devam ediyorum.
Ekranlara çıkanlar sahada çalışanların, yardım için seferber olanların aksine amaçları uğruna birbirlerine nefret söylemleriyle haklı çıkma veya karşısındaki kişileri suçlama çabasında.
Orada canlar gitti,
Orada ocaklar söndü,
Orada çocuklar annesiz, anneler çocuksuz kaldı,
Orada bir battaniyenin bir çorabın kıymetini sadece görenler bildi,
Orada Türk milletinin ne büyük bir millet olduğunu herkes gördü,
Orada yıkım oldu, insanlar hayatlarını kurdukları yerleri terk etmek zorunda kaldı.
Gün siyaset günü, gün reklam günü değilken meğer televizyon ekranları kaldığı yerden devam etmiş.
On binlerce arama kurtarma ekibi aç, uykusuz ve soğuk havaya rağmen mücadelesini sürdürürken renkli camlarda, enkazlar kalkmadan yeni kavgaların ateşi yakılmış.
Sanki bu ülke bir felaketi yaşamamış, sanki insanları bir bütün olmamış gibi bazıları hayatlarına 6 Şubat gecesinden önceki gibi devam ediyor.
Gün birlik be beraberlik günüydü, bunu bile anlayamayanları gördük EKRANLARINIZDA
Orada yaşadıklarımız, yapılanları, yapılmayanları, güzellikleri de anlatacağız ama günü bu gün değil.
Allah ilk andan itibaren siyasetini, ideolojisini ve ticaretini bir kenara atarak sadece milletim diyenlerden razı olsun.
Yorum Yazın