Aksaray’da halkın sürekli olarak sıra ve benzeri konularda şikayet ettiği yerlerden bir tanesi.
450 Bine yakın nüfusa bakan bu kurumda elbette nüfusun yüzde 1’i bile memnun olmasa rakam 4 bin 500 kişi eder. Bunu bu hastaların yakınlarını da ekleyince sorun yüzde bir değil de yüzde 50 gibi görünür.
Hastanedeki sıra sorununun kaynağının Aksaray’dan kaynaklı olmadığını ve MHRS ile ile alakalı olduğunu artık kimsenin bizlere anlatmasına gerek yok.
Bazı bölümlerdeki sorunun yani sıra sorununun çözümünün Aksaray dışında olduğunu ve ülkemizdeki 81 ilin tümünün sorununun aynı olduğunu da biliyoruz.
Bu sorunun çözümü için yeni devlet hastanesi ve diğer sağlık kurumlarının güçlendirilmesi gerektiği de ortada. Bu konuda sayın yetkililerin çalıştıklarını iyi niyetli bir şekilde düşünüyor ve bu sorununda ortadan kalktığı günlerde bu yetkililere de teşekkür edecek yazıyı kaleme almak için bekliyorum.
***
Bu sorunların dışında da sorunların yaşanabileceği bir kurum olan ve gün içerisinde on binlerce insanın giriş, çıkış yaptığı hastanede dün sabah itibariyle bir gıda zehirlenmesi yaşanmış olabileceği iddiası ile güne başladık.
Bu ciddi iddia ile hastane aciline gittiğimizde hastane çalışanlarının bazılarının benzeri şikayetler ile hastane aciline başvurduklarını ve kısa süreli tedavilerinin ardından da işlerinin başında döndüklerini öğrendik.
Bu kadar fazla insanın çalıştığı ve hareketin bu denli fazla olduğu bir yerde bunların hepsi olabilir ve ne kadar hızlı müdahaleler ile atlatılabilirse o kadar da iyi olur. Bu konuda bu çalışanların şikayetlerinin kayıtlara nasıl geçirildiği veya kaç tanesinin geçirildiği konusunda bir bilgiye ulaşamasak ta, hastanenin acil sorumlusu olan şahıstan olayla ilgili ön bilgi almaya çalışırken “acil sorumlusunun özel kalem müdürü” olduğunu düşündüğümüz birisi basın danışmanı edasıyla hastanede öyle bir olayın olmadığını söyleyerek “acil sorumlusu” adına açıklama yaparak konuyu kapatıverdiğini düşündü.
Zaten biz oraya gittiğimizde de il sağlık müdürlüğünün konu hakkında hastaneye gönderilen ekiplerine hastanede bir sorun olmadığını benzeri şikayetlerin başka vatandaşlarda da olması ve kendilerinin de aynı yemekten yemelerinden ve şikayetlerinin olmamasından dolayı düşüncelerinin gıda zehirlenmesi yönünde olmadığı şeklinde ikna çalışmaları yapıyorlardı.
Ben gazeteci olarak birçok kez gıda zehirlenmesi haberi yaptım ve bundan sonra da yine benzeri haberleri yapacağımdan hiç şüphem yok. Bu zehirlenmelerde kiminin bünyesi kuvvetlidir hiçbir şey dokunmaz. Kiminin de de zayıftır en küçük bir bozuk gıda bile rahatsızlık verebilir. Yani sayın sorumlu ve sorumlunun özel kalem müdürü sizin düşüncelerinizden önce sizlerin bu konuda bilimsel bir veri ile harekete geçmeniz gerekiyor. On binlerce insanın girip çıktığı bir yerde sizin düşüncelerinizden önce resmi sonuçlar önemlidir. Belki sorumlu ve sorumlunun özel kaleminin birbirleri hakkındaki düşünceleri önemlidir ama artık ben bu incelemeyi adam akıllı şekilde yapmasını umut ettiğim il sağlık müdüründen bir açıklama bekliyorum.
Orada verilen yemekten dolayı sıkıntı yaşanıyorsa da yaşanmıyorsa da bunun incelenmesi gerekiyor. İki kişinin düşüncesi bu soruya cevap olamaz.
Şimdi size şu soruyu soruyorum sayın yetkililer;
Aynı yerde yemek yiyip içen bir çalışan grubunun bir kısmı aynı şikayetlerle size başvursa ilk neden şüphelenirsiniz ve hangi testleri yaparsınız?
Peki hastanede başvuran kişilerde neden şüphelendiniz ve hangi testleri yaptınız?
Son olarak da acil sorumlusuna özel kalem müdürü atayan hastane yönetimi bu sorumluya makam aracı ve şoförü de verdiniz mi?
Yorum Yazın