Yukarıdaki başlığın yazılışındaki hata bırakın bir gazeteciyi ilkokul öğrencileri tarafından bile yapılacak bir hata değil.
Bizler bu mesleğe girdiğimizde hep ışıltılı yanlarını yani halkında gördüğü avantajlı hayatı gördük ve o şartların sağlanma ihtimali ile bu mesleğe ilk adımı attık.
O şartların sadece reklam tarafı olduğunu çok geçmeden anladım ama nihayetinde yıllardır sadece bu meslekten geçimimi sağlayıp ekonomik olarak bir çoğuna hatta devlet memurlarına göre çok daha kötü ekonomik şartlarda hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum ve benimle beraber bu meslekte olan bir çok arkadaşım da ekonomik şartlarından değil ya yapacak başka işleri olmadığından ya da sadece bu işi sevdikleri için gece gündüz demeden koşmaya koşturmaya devam ediyorlar.
Bu işi yapan ama gerçek anlamda yapan hangi basın gurubunda olursa olsun tüm mesai arkadaşlarımın 24 Temmuz basın bayramını kutlarım.
Çünkü 24 Temmuz ile ilgili kısım onları ilgilendiriyor. Haber toplayan,yazan,yazdığından sorumlu olan ve emek veren onlar.
Onlar dediğim yukarıdaki başlık kısmındaki Gazeteci arkadaşlar.
***
Başlığımızın birde ‘LER’ kısmı var.
Gazetecilik burada büyük bir erozyona uğruyor.
Kimse bunu saygısızlık olarak adlandırmasın, yıllardır şehrimizde binlerce kişi bende gazeteciyim diyerek sahaya çıktı. Bunun devamlılığını gösterebilen kişi sayısı belli ve bu şehirdeki camiayı takip eden herkes bu kişileri tanır ve bilir.
Ancak son yıllarda özellikle;
Kahve kültürü olmayan, sosyal bir çevreye sahip olmayan, aile yakınları içerisinde veya çevresinde ayrıcalık isteyen bir çok kişi DUAYEN GAZETECİ olarak sahalara giriş yaptı.
Bu kişileri dinleyenler yani bizden başka kişiler “helal olsun adamlara ne güzel bu işi yapmışlar” deyince bu sayı daha da arttı ve gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Ben bu mesleğe girdiğimden bu güne kadar geçimini sadece bu işten sağlayan ve bunun dışında Devlet memurluğu ve kamu işçiliği statüsünden emekli olduktan sonra ben bu işin duayeniyim diye toplantılarda boy gösteren kişileri ‘LER’ kısmına koyuyorum.
Çünkü onlar sadece bir yerlere ulaşıp kendilerini bir üst seviye olan KANAAT ÖNDERİ statüsüne yerleştirmek için camianın içine ediyorlar.
Yani kısaca özetlersek ben ve benim gibi çalışıp koşturanlar Gazeteci sizler de sadece ‘LER’ siniz.
***
Şimdi gelelim 24 Temmuz’un anlamına ya da anlatalım birilerine;
Basın Bayramı veya Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü, Türkiye'de sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanan önemli gündür.
İstanbul’da çıkan gazeteler, Osmanlı Devleti'nde II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü sansür memurlarını içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı vermişti. Bu olayın yıldönümü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 1948 yılında aldığı kararla Basın Bayramı olarak ilan etmiştir. 1971’de "bayram" olmaktan çıkmış ve adı, “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” olarak değişmiştir.
***
NOT: Bu yazıdan devlet memurluğu dışında meslekteki olumsuzluklardan dolayı ara verip tekrardan sahalara dönen bazı arkadaşlar alınmasın
Yorum Yazın