Aksaray
DOLAR31.9682
EURO35.0861
ALTIN2417.2
Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: [email protected]

Camiamızın Yarısı Şizofren Yarısı da Avukat Oldu

Bu başlık kimilerine ağır, kimilerine de sivrisinek vızıltısı gelir.

Bu başlığı atarken dedim ki;

Hep mi siyasileri,

Hep mi STK’ları,

Hep mi İş dünyasını,

Hep mi Esnafları,

Hep mi Tüccarları,

Hep mi Çiftçileri,

Hep mi Bürokratları,

Ya da hep mi kamu çalışanlarının eksik ve hatalarını yazacağız düşüncesi ile yazıma başladım,

Biz sözde 440 bin nüfusa sahip bir ilde Gazetecilik yaparak toplumu bilinçlendirirken ortaya çıkarttığımız olaylarla da kamu hizmeti yapmaya çalışan bu şehrin insanlarıyız. Yani bizler de yukarıda saydıklarımız gibi bu 440 bin kişinin içerisinde bireyleriz.

Görevimiz şehirdeki güzellikleri de sorunları da halka taraf olmadan aktarmak. Bunun dışındaki hal ve davranışlar gazetecilik mesleğinin dışında başka bir meslek dalına girer.

Buraya kadar bunlar bizlerin görevleri ve yapmaması gerekenler.

***

Peki bu yazının ana fikri ve amacı ne?

Geçen haftalarda hastane ile ilgili halkın sorunlarını içeren randevu sıkıntısıyla ilgili Aksaraylıların sıkıntılarını dile getiren bir haber yazdık. (Birileri gibi yapmadık, sadece yazdık)

Bu haberin yayınlanmasıyla telefonlarımız susmak bilmedi. İlk arayan ilimizdeki gazetelerden birisinin sahibi bir meslektaşımdı. Bu haber konusunda beni tebrik ederken kendisine beni arattıranlara sorunları anlatabilmek için sorular sordu ve kendisinin de bu konuda gazetecilik yaparak Aksaray halkının sorunlarının çözümü için çalışacağını söyleyerek telefonu kapattı. Sonrasında birçok telefon geldi ve yazının kaldırılması talebi ile en sonunda bu yazıyı kaldırdım.

Buraya kadar anlattığım tüm olaylar aslında Aksaray’ın gerçekleri.

***

Bizden ne isterler;

Sorun olabilir, GÖRME

Sorun olabilir, DUYMA,

Sorun olabilir, YAZMA

Bu üçünü yaparsak şehrin akil insanları olur şehir idarecilerinin yanı başında durur ve akçeli işlerde ilk tercih oluveririz. (Matbaa basım işleri)

Bu olaylardan sonra bu şehirde basın adı altında nemalanan ve yıllardır mesleğe kötü örnek oldukları için gazetecilerin itibarını yok eden, aslında bunun için de bu şehirde birileri tarafından var edilen bir şahıs koşa, koşa hiç tanımadığım il sağlık müdürüne ulaşır veya çoğu sabah sabah kahvesini içmeye gittiği gibi uğrar ve başlar kendisine sağlık camiasında çalışan ancak sendikacılık yapan ve kendisine sabah akşam belge ve bilgi ulaştıran bir şahsın anlattıkları ile sağlık müdürü ve başhekimin Avukatlığını yapmaya. Bunu yaparken Avukatım dese anlarız ama Gazeteciyim diyerek yazınca mesleğin rotası da şaşıveriyor.

***

Sayın Müdür ve Başhekim;

Ben sizleri tanımam, sizlerle ilgili çok güzel şeyler de duydum.

Ben sizlere hastanedeki sorunları anlattım, kalemşör tutup rezillikleri kapatacaksanız siz bilirsiniz ama yazılan sorunları çözerseniz veya çözmeye gayret ederseniz kimseyle bir sorununuz kalmaz.

Bırakın geçmişte atılan ve sonrasında silinen yakınınızın sosyal medya paylaşımını siz işinize bakın benden size düşman olmaz ama makamda kahve ısmarladığınız zat ve yazının yayınlandığı gün kapınızı çalan sendika sizi de davul ve zurna ile buradan uğurlar.

Benden demesi…

***

Bize gelince; Aslında asıl sorun biz gazetecilerde, Burada siyasete, ticarete, bürokrasiye yön vermek için basın gemisinin halatlarından asılı duran ve buradan da nemalanmaya çalışarak itibar kazanmaya çalışanlar bu mesleği iki paralık etti.

Bunun sorumlusu da bizler değiliz; Çünkü mevzuatımız gazetecinin başka bir iş yapmasını yasaklarken başka mesleklerden herkesin sosyal medya sayfası veya internet sitesi ile gazetecilik yapmasına izin veriyor. İçimizde sadece internet sayfaları ile saygı duyduğum insanlar da, üç kuruşluk haysiyeti olmayan zatlar da var. Bunun ayrımını siz Aksaraylılar yapın ve gazeteciler ile bunları birbirinden ayırın.

Bu ayrımı yaptığınız gün basın dediğimiz güç çıkar değil şehir için çalışır ve 500 veya 1000 liraya satılmayan kalemler sorunların çözümü için yazmaya başlar.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar