2023-2024 Eğitim ve öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kaldı.
Öğrenciler ve öğretmenler yeni sezonun heyecanını yaşarken mali durumu yerinde olmayan veliler endişelerini her fırsatta dile getirip kuruşların hesabını yapıyorlar.
Çarşı merkezinde yanlarına aldıkları çocuklarıyla merkezde kıyafet satan 3-5 dükkanı tek, tek geziyor ve 5 lira aşağı almanın hesabını yapıyorlar.
Hal böyleyken bu kıyafetleri satan dükkan sayısının artırılması ve rekabetin artırılması gerekirken okul müdürlerinin ‘OKUL AİLE BİRLİĞİ’ savunmasıyla düzenli olarak kıyafet değişikliğine gitmeleri okul kıyafeti satan bu 3-5 işyerini bile bu işten bezdirdi.
Geçmişte merkezdeki Endüstri meslek lisesinde okul müdürlüğü yapan bir hocamız bahar ayı boyunca kıyafet değişikliği yapılmayacağını bildirmesine rağmen okulların açılmasına sayılı günler kala ‘OKUL AİLE BİRLİĞİ’ istedi diyerek kıyafette değişikliğe gitmiş ve bir spor mağazası 3-4 saat içerisinde okula gidecek tüm öğrencilerin kıyafetlerini tesadüfen gördüğü için satmaya başlamış ve bu kıyafetleri bahar ayında sipariş etmiş, mağazalar ise depolarında çürümeye terk etmişti.
(Küçük bir not: Bu kıyafetler o spor mağazasında satılanların tam yarı fiyatıydı)
Dönemin Valisi başta olmak üzere yapılan haber üzerine harekete geçerek durumu düzeltmeye çalışsa da esnafların zararları yanlarına bırakılmıştı.
Özellikle bu sene bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere birçok devlet kurumu tasarruf çağrısı yaparken benzeri bir olay ne yazık ki tekrarlandı.
Haftalar öncesinde bu okullardaki kıyafet değişikliği olup olmayacağını sorgulayan esnaflara değişiklik olmayacak diyen bir okul müdürü okul kıyafetleri satılmaya başlanınca okul kıyafetini değiştirme kararı almış ve ne tesadüftür ki yine tek bir mağaza bu kıyafeti tahmin etmiş ve satmaya başlamış.
Diğerlerinin yaptırdığı kıyafetler ne mi olmuş?
Aynı geçmişteki gibi artık depolarda on binlerce liralık milli servet.
***
Sonrasında dükkan sahiplerinin okul müdürüyle görüşmelerinde idare edin artık yapacak bir şey yok şeklinde kibarca ağırlama ve baştan savma ile iş sonlanmış. Yani aldıran da, sattıran da razı. Gerisine ne gerek var?
Bu konuyla ilgili mağaza yetkililerinin Milli Eğitim il müdürlüğünde bir görüşme yaptığı bilgisine ulaşırken yetkili de aynı bizim dediğimiz gibi “Tasarruf tedbiri var ne kıyafet değişikliği” diyerek bu konuyla ilgili çalışacaklarını söylemiş.
Allah razı olsun zaten orada yapılan işlerde hemen bir soruşturma, kınama veya bir parmak sallama ile olay kapatılıp çekenin çektiği yanına kar kalınırken insanların da gazı alınıyor.
Bu şikayetin ardından bu ne iş yaptığını bilmediğim, bir tane üyesine şimdiye kadar denk gelmediğim ulaşılmaz, erişilmez yani üyelerini sadece okuldaki idarecilerin bildiğini tahmin ettiğim kendilerini temsil etmelerine rağmen bir tane velinin kim olduğunu bilmediği ‘OKUL AİLE BİRLİĞİ’ devreye girmiş ve “Bu bizim kararımızdı. Bu kararı biz aldık müdür bey yeni doğmuş bir bebek gibi masum” raporu ile tahminimce soruşturmayı sonlandırmış.
Sonuç milli servet israfı, tekelcilik.
Olay sonunda kazanan bu okulun kıyafet değiştireceğini rüyasında görüp bu kıyafeti bahar ayında yaptırıp deposuna koyan ve büyük bir kumar oynayan mağaza sahibi.
Kimseye bir şey ima etmiyorum. Bunların tamamı tesadüf ve şans eseri oluyor.
Ama sonunda da “ tekelcilikten o okul ne kazanıyor ?” diye sormadan duramıyorum.
Sayın milli eğitim müdürü ile sayın valim bu konuda gerekli çalışmaları yapıp idarecilerin her sıkıştığında ortaya çıkıp sadece karar aldığı kağıtlar üzerinde soruşturma dosyalarına konan bu okul aile birlikleri hakkında da aslında bu olaylara sebep oldukları için bir adım atarlar.
Yorum Yazın