6 Şubat Depremlerinin üzerinden 20 ay geçti. O bölgede yaşayanlar ile o bölgeleri görenler depremin ne olduğunun bilincine varırken, oluşabilecek depremler öncesinde neler konusunda hazırlıklar yapılması gerektiğini çok iyi gördüler.
6 Şubat’ta depremlerden önce kul hakkı yiyen müteahhitlerin, zeminlere göz yuman idarecilerin, yani çürük veya kötü zeminlere yapılmış binaların öldürdüğünü hep beraber gördük.
Bununla beraber TV kanallarında en fazla depreme müdahale edecek olan kurumumuzun eleştirildiğini ve suçlandığını duydum. Bunun nedenlerini elbette bu kurumu idare eden sayın devlet büyükleri araştıracak ve yalanlama yapmadan önce sorumlularını da cezalandıracaktır.
Bu temenni bizim coğrafyamız için sadece hayal olarak kalsa da ben umut dolu rüya görmeyi sevdiğim için bunu hep temenni edeceğim.
***
6 Şubat depremlerinde gördük ki, eleştirilen devlet kurumları alan ve yıkım nedeniyle ne yapsalar yetersiz kalırlardı. Bunun için Avrupa ülkelerinde olduğu gibi gönüllü sistemini aktif hale getirmeliler ve bu sistemi sürekli aktif tutmalılardı.
Bunun için AFAD başkanlığı tüm illerde AFAD gönüllülük sistemini aktif hale getirerek kamu kurum ve kuruluşları dahil gönüllü eğitimlerine hız verdi. Bununla ilgili tatbikatlar yaparken Aksaray bu işi yaklaşık 20 yıl önce yaptığı için çok fazla bocalamadı.
Bu konuda geçmişte emeği olan devlet adamlarına bir gazeteci olarak teşekkür ediyorum.
Sonrasında geçtiğimiz haftalarda yayınlanan “Sahi Nerede Bu AFAD” başlıklı yazıda kısaca yazdığım gibi bir gecede her şey tersine döndü.
Yani başka iller gönüllenirken Aksaray’da sistem AFAD gönüllülerinin dışında bir sistem oluşturma yoluna gitti. Yani bazı dernek ve devlet kurumlarının akredite personelleri (Çoğu AFAD gönüllüsüyken kurulan gruplara dahil edilen) AFAD gönüllülerinin yeri verilerek 6 Şubat’ta aktif görev alan ve eğitimli destek personele de figüranlık görevi layık görüldü.
Allah emeği olan il müdürü başta olmak üzere şube müdürlerinden razı olsun, çünkü tam bir Aksaraylı gibi davrandılar. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sayelerinde akredite olmayan yani bir dernek çatısı altına girmeyen personele ihtiyaçlarının olmadığını son deprem tatbikat planlamasında açık, açık “Akredite sürecini tamamlayan” ibaresi ile kendileri bizzat itiraf ettiler.
***
Son olarak 3 Ekim tarihinde Aksaray’da dillere destan bir tatbikat yapıldı. Bu tatbikat için ezberlenmiş tatbikat alanı tercih edildi. Nasıl olsa orayı herkes biliyordu ve ulaşımı da kolaydı. Tatbikat için günlerce planlama yapıldı. Yani deprem anı herkes tarafından biliniyordu ve yıkılacak alan ve bina da belliydi.
Allah razı olsun tam da tahmin edilen saatte Aksaray’da 6 büyüklüğünde deprem oldu ve adresi bilinen bina yıkılıverdi. Binanın içerisinde kalanlar alanda depremi bekleyen AFAD ile akredite olan gruplar tarafından çıkartıldı ve sayın katılımcılar “Bu nasıl tatbikat?” demeden coşku ile alkışladılar.
Yani deprem 6 şiddetindeydi ve sadece bir bölgedeki eğitim alanı binaları yıkılmıştı. Ekiplerimizde 6 Şubat’takinin aksine o kadar çoktu ki “Akredite” olan onlarca personel figüranlık yaptırılan AFAD gönüllülerini kurtarma oyunu oynadılar.
Bu durumu çok başarılı gören sayın protokol de alkışladı ve başarılarından dolayı herkesi tebrik ettiler.
Allah kurumdan da kurumdan sorumlu olan şehir idarecilerinden de razı olsun. Yazının başındaki cümle gibi “Bu mantıkla sadece kendinizi kandırırsınız.
Sayın Aksaraylı ahalimize de tavsiyemdir;
Sizlerde kendi tatbikatınızı yapın. Olası bir depremde bu mantıkla kendi başınızın çaresine bakmaktan başka çıkar yol bulamayacaksınız.
6 Şubat’ta olduğu gibi bu akredite olanlar enkaz alanları üzerinde kameralara oynayıp çıkartılan cenazeler veya yaralıların sedyelerini taşıyıp kurumlarının logolarını bizlere göstermek için enkaz üzerinde birbirlerini tekmeleyecekler.
Yani hepsi de reklamını yapmaya çalışmak için çalışacak. Geride kalan AFAD gönüllüleri de artık Aksaray’ın yeni görevlendirmesi gereği enkaz alanlarına yatarak yetkililerden yardım bekleyecek.
Ne diyelim Aksaray’da, kurumları da, kurumlarını idare edenler de, bunların başlarındakiler de inanın beni hiç şaşırtmıyor. Ben artık bu şehirdeki olan hiç ama hiçbir şeye şaşırmıyorum.
Dediğim gibi, sizler başınızın çaresine bakmak için kendi tatbikatınızı yapmaya çalışın, kimseden bir şey beklemeyin hazırlanın. Çünkü burası Aksaray buranın insanları da, buraya dışarıdan gelenler de hep tersine yol alır…
Yorum Yazın