Ülkemiz son yıllarda alışık olmadığı bir ekonomik süreci yaşıyor. Tasarruf tedbirleri kimilerine göre sadece halk ile halka yapılacak olan hizmetler konusunda tam anlamıyla işlerken, kimilerine göre de mali disiplinden taviz verilmeden ülkemiz refah dolu günlere doğru ilerliyor.
Hazine ve Maliye Bakanımız her gün yeni tedbirler bulup bütçe açığını kapatmak ve verilen tarih olan 2025 yılının ikinci yarısına kadar enflasyonu tam anlamıyla kontrol altına almak için çaba gösterirken kayıpları da önlemek adına vergi kaçaklarının önlenmesi için her hafta yeni bir sektörü mercek altına alıyor.
Sayın Bakanın hafta sonu yaptığı açıklamada sırada milyarlarca dolarlık bir sektör olan akaryakıt istasyonları da nihayet mercek altına alınacak. Bundan kesinlikle hiç ama hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Sadece bu uygulamalar konusunda neden bu güne kadar beklendi sadece kendi kendime bunu sorguluyorum ve inşallah bu denetlemeler düze çıktığımızda da devam eder diyorum.
Bu süreç başladığında Sayın Şimşek vergi kaçakları konusunda halktan ihbarcı olmalarını istemiş ve bu mücadelenin hep birlikte verileceğini söylemişti.
Kesinlikle katılıyorum Sayın Bakanımıza dünya üzerinde hiçbir mücadele şimdiye kadar tek başına kazanılmamıştır. Elbette bizler de Türk Milleti olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam da edeceğiz. Zaten halkın en alt kesimi olan işçisi, memuru, çiftçisi, esnafı, emeklisi yani bu memlekette her zaman bedenini ortaya koyanlar bu bedeli de ödüyorlar zaten.
Bedel ödemeyen güzel ülkemin TEŞVİK dağlarının AF çiçekleri ise her zaman bildiğimiz gibi kaymak başında milyon, ya da milyar dolarlarını katlama derdindeler. Bende bir vatandaş olarak “Allah’ın bir adaleti var” diyerek konuyu yüce yaradan havale diyorum. Gücüm ne yazık ki buna yetiyor.
Buraya kadar herkesin bildiği ama kiminin inanmasa da savunduğu, kiminin göz göre, göre inkar ettiği, kiminin de benim gibi Allah’a havale ettiği bir süreç. Nasıl olsa bir gün amel defterleri açılacak ve her şey ortaya dökülecek. O gün milyar dolarlar ne yazık ki hiç ama hiç kimseyi kurtarmaya yetmeyecek.
***
Sayın Bakanımız tasarruf tedbirlerini açıkladığı süreçteki “İhbar edin” çağrısına aylar sonra bende katılıyor ve ülkemizdeki tüm spor kulüplerinin de araştırılmasını ve vergileri konusunda da kesinlikle iyi niyet gösterilmemesini istiyorum.
Özellikle futbol ülkemizde milyarlarca doların döndüğü bir sektör. TFF süper liginde sadece 5 takımın (beyan ettikleri kadro değerleri) yıllık harcamaları bir milyar doları aşmış durumda. Buna diğer takımları ile alt ligleri de eklediğimizde milyarlarca dolarlık devasa bir miktar çıkıyor.
Elbette bunlar sadece beyandan ibaret. Bir de şüpheli beyanlar var, hani maliye bakanımız merceği tuttukça yakalıyor ve cezaları kesiyor ya onun gibi. Yani 3 liraya sattığı malı 1 lira gösterip kaçıranlar gibi bu sektörde de 10 liraya aldıklarını 3 lira gösteriyorlarmış.
“Gösteriyorlarmış” diyorum çünkü ülkeden giden yabancı futbolcuların beyanları da TV ekranlarındaki spor programlarındaki açıklamalar da akıl alır gibi değil. Örnek Avrupa’da X kulüpte yılda 15 milyon Euro kazanan bir futbolcu ülkemizdeki futbol kulüplerinin taraftarlarına veya renklerine aşık olup bir anda 15 milyon Euro’yu ve Avrupa’yı elinin tersiyle iterek ülkemize 2-3 milyona geliveriyor.
Bu duruma bakarsak aslında onlar bizim ülkemizi bizlerden çok severken bizlerin taraftarı olduğu futbol kulüplerini de bizlerden fazla seviyorlar.
Haksız mıyım? Bizler bir maçı nasıl bedava izleyeceğiz derdine düşerken adamlar benim ülkemin takımı için 10-15 milyon Euro’yu tek kalemde siliyor.
Yani artık milyarlarca dolarlık bir sektörün de vergiler konusunda sıkı bir denetimden geçme ve bu ucuza alınan futbolcuların da hesapları kontrol altına alınarak bu gelirler de artık bir zahmet vergilendirilmeli ve nasıl halka vergi affı çıkartılmıyorsa ne bu kulüplere ne de holdinglere bir kuruşluk istisna sağlanmamalı. Bu bedel bu millet öderken kayıp ve kaçaklar konusunda herkes elini taşın altına koymalı. Buradan açıkça ihbarımdır spor kulüpleri özellikle de futbol kulüpleri her yönden denetlenmeli.
Bu kulüplere milyonlarca lira veya dolar ödeyen şirketler veya holdingler de mercek altına alınmalı ve bu devlete kaç kuruş vergi ödüyorlar açıklanmalı. Toplanan bağışlar nerelere nasıl harcanıyor bu sürecin tamamı konusunda kamu vicdanı adına bir çalışma yapılmalı.
Bu da benim ihbarım inşallah iyi bir denetim yapılır da bende bakanımızın taahhüdü olan ihbar bedelini kazanır ve bu ülkenin beyaz Türkleri arasına girerimJJJ
Yorum Yazın