Haftalardır hazırlığı yapılan kurban bayramını nihayet kazasız belasız kutladık. Şükürler olsun kazasız belasız bir bayramı daha geride bıraktık. Özellikle gurbetten gelen hemşerilerimizin ailelerine kavuşma süreci de bayrama denk gelince bir çok evde bayram coşkusu iki katına döndü.
Bu bayramda;
Her sene yaşanan ölümlü faciaya dönen trafik kazalarına bu yıl şahit olmadık.
Sokaklarda geçmiş yıllarda yaşanan kan revan görüntülerine bu yıl rastlamadık.
Biraz eğitim biraz da çaba ile geçmişte yaşanan acı olaylar ve çevre felaketleri de önlenebiliyormuş bunu gördük ve de öğrendik.
İnşallah dönüş yolunda da her bir vatandaş gideceği yere rahat ve kazasız, belasız ulaşır.
Bu bayram neleri önleyemedik;
Her bayramda olduğu gibi bayram öncesi bıçak uzmanı olan ahalimiz bayramın birinci gününden sonra hızlandırılmış eğitimler ve küf ve pas kokan makinelerle bir anda sokak kasabı oluverdi.
Sokak araları bakkalı, marketi ve hatta tuhafiyeci dükkanı bile kıyma çekme işi ile kasapların 3 kuruşluk rızıklarına göz diktiler.
Bunun için daha önceden tedbir amaçlı şikayet dilekçesi alanlar da bu rezilliği her sene olduğu gibi seyretmekle yetindi.
Bu işi yapan sahte kasapların önünden geçen denetçiler gözlerini kapattı sanırım.
Birileri çıkıp da bu kasap dükkanlarını ne amaçla denetlediklerini bizlere bir zahmet açıklasın artık.
Bu kasaplar ilgili kurumlar tarafından mermerlerine, fayanslarına hatta kasap tezgahlarına kadar Aksaraylıların sağlığı için denetlenirken çöplük yanında, dışarıda pislik içinde kıyma çekimine göz yumulması nasıl bir zıtlıktır.
Bu sadece bu sene yaşanmıyor, her yıl aynı görüntüler aynı yerlerde yaşanmasına karşılık bunu yapanları sadece denetleme yapanlar ve sayın yetkililer görmüyor.
Mesela sormak isterim sokak aralarındaki makinelerde kıyma çekenler o makineleri kaç kere temizliyor ve ne şartlarda bir sene boyunca saklıyorlar?
Bir kasap dükkanında koktuğu için çekilmeyen kıyma acaba nerelerde çekiliyor?
Kısacası trafik sorunu ve alınan sıkı tedbirlerle sokak aralarındaki kurban kesimlerini önledik.
İnşallah yakın zamanda da başkalarının kazancında gözü olan kıymetli esnaflarımızın da (İşi olmamasına rağmen kıyma çeken ve işi olmamasına karşılık bıçak uzmanı olanlar) kendi işlerini yapmalarını sağlarsak ve denetim ekipleri de bayram günlerinde çalışmaya başlarsa birkaç sorunu daha çözeriz.
Elde Kalan Kurbanlıklar Varmış;
Kurban bayramının bitmesi ile her seneki elde kalan kurbanlıklar ve battık, bittik narası atan sevgili tüccarlar da vatandaşa “Ben bu malı kestirsem bile bu kadar eder” restleri ile baş başa kalıverdiler.
Bayram günlerinde milletin ibadeti üzerinden hesapladıkları anormal karlara ulaşamayanlar yeniden mağduru oynamaya başladılar.
O kurbanlıkları gerçek değerlerine verseydiniz hem bu millet daha uygun fiyatlara kurbanlarını keser hem de sizler bu gün bu feryadı etmiyor olurdunuz.
Pazar yerinde de mandıralarda da “Ben bu malı bu gün kestirsem 45 bin lira eder” değdiniz malın kargas fiyatının söylediğiniz rakamın en az 10 bin altında olduğunu biliyorsunuz ve kurban öncesinde ibadet için alınacak olan kurbanlıkların başında Allah korkusu olmadan yalan söyleyerek bu millete bu eziyeti reva görüp bu gün de mağduruz perişanız türküsüne başladınız.
Bu millet özellikle bu sene bu ekonomik şartlarda bu fiyatlara kurban kesmeye mecbur bırakıldığı için sizlere haklarını helal etmiyor, sadece bunu bilin istedim.
Yorum Yazın