TÜİK verilerine göre tarımsal ürünlerin üretici maliyetlerindeki artış oranı TÜİK’e göre yüzde 46,91 olarak açıklanırken Aksaraylı üreticiler bu rakamın çok iyimser olduğunu ifade ettiler.
Nüfusun yüzde 80’i tarım veya tarıma dayalı ekonomiyle hayatın idame ettirildiği Aksaray’da çiftçilerin pancar fabrikaları kapılarında çileleri sürerken 2024 yılının da yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Aksaray genelinde üretilen ürünlerin neredeyse tamamından zarar ettiklerini ifade eden üreticiler yeni dönem için borçlanarak üretmeye devam edeceklerini ifade ettiler.
Tüm olumsuz koşul ve ekonomik zorluklara rağmen üretimden vazgeçmeyen Aksaraylı çiftçiler Türkiye İstatistik Kurumunun tarımsal üretimle ilgili verileri üzerine yaptıkları açıklamalarda; “Aksaray’da insanlar susuz tarım nasıl yapılır onu yapmaya çalışıyor. Şehrin çok büyük bölümünde susuz tarım arazilerinde verim yarı, yarıya düşerken maliyetler ikiye katlanıyor. Diğer alanlarda ise suyu yer altı kuyularından çekmek için kullanılan enerji hiç hesaba katılmıyor. Bizim buralarda başka yerlerdeki gibi sulama kanalları yok. Ya yer altından suyu çekersiniz, ya da susuz şekilde yağmur yağsın diye dua edersiniz.
2024 Yılında üreticilerin neredeyse tamamına yakını zarar etti. Birçok üretici petrol istasyonlarına olan borçlarını bile ödeyemedi. Bu zarardan dolayı tarlasını satmaya çalışan da, OSB’de iş bulup köyü terk etmeye çalışanlar da var. Süt para etmiyor, arpa para etmiyor, çekirdek para etmiyor, buğday para etmiyor. Bu ürünler bizdeyken para etmiyor ama bizlerin üretim yapmak için kullandığımız tüm malzeme ve ürünler para ediyor. TÜİK herhalde bu bedellerin içerisine Aksaray şartlarındaki sulama bedellerini eklememiş. Burada 300 metreden su çıkartmaya çalışan insanlar tarım yapmaya çalışıyor. Maliyetler arttı. Açıklanan rakamın çok üzerinde. Yemi de, gübreyi de vade ile alıyorsunuz. O zaman bu rakamlar TÜİK’in torbasındaki rakamlardan farklı oluyor. Türkiye’nin ortasında bir çöl oluşuyor ve bu çölün oluşmasını tüm Türkiye görmezden geliyor. Her yere yatırım için müjdeler veriliyor, dağlar delinip su getiriliyor, denizlerin altından Kıbrıs’a su götürülüyor, şehirler birbirine bağlanıyor, denizin altından kıtalar birbirine kara yoluyla bağlanıyor ama Türkiye’nin kalbine can suyu verilemiyor” dediler. (Haber: E.BUDAK)
Yorum Yazın