MHP İl Başkanlığı “İP’li Milletvekili Kendine Yakışanı Yapıyor”

MHP Aksaray İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada; “2015’de Aksaray’da MHP’yi bitirmiş kahraman kasıntısıyla, sosyal medya sayfalarından bundan sonraki siyasi hayatını da MHP’de kalanlarla mücadele edeceğini kendi üslubuyla üst perdeden ilan ederek köşesine çekilmiş ve 2023 seçimlerine Aksaray’da CHP ve İP’in fermuar ittifakı ile gireceğini öğrenince özel görüşmeler, güzel gelişmeler, İYİ ilişkiler sonucu milletvekili olmuş ve o gün bugündür biriktirdiği kinini kendine yakışan ve haddini aşan bir üslupla partimize ve milletvekilimize kusmuştur. İpli Milletvekili baba ocağı olduğunu iddia ettiği MHP’yi Aksaray’da Milletvekilimiz Ramazan Kaşlı’nın ‘trolleri ile birlikte babasının iş yeri gibi yöneterek küçülttüğünü ve Aksaray Belediye Başkanlığını nasıl kaybettiğinin hesabını vermeli’ suçlamanızı kendinize yakışan saçmalamanız olarak değerlendiriyoruz.

Öncelikle Aksaray il olalı 30 yıldır yapılan bütün seçimlerin sonuçları herkesin telefonunda mevcut iken ve partilerin illerdeki aldıkları oy oranlarına göre YSK tarafından dağıtılan üst kurul delege sayımız yaklaşık 30 yıldır 5 ila 7 arasında değişirken son yapılan 2023 genel seçimleri sonucuna göre partimizin üst kurul delege sayısı 12 artı milletvekili ile 13’e yükselmiş ve Aksaray tarihinde ilk defa MHP 2 dönem üst üste Milletvekili çıkarmıştır. 2 hafta önce yapılan son mahalli idareler seçimlerinde ise partimiz 10 Belediye Başkanlığı kazanarak Aksaray genelinde 25 yıl aradan sonra (18 Nisan 1999) ilk defa 1.parti olmuştur. (MHP 10, AK PARTİ 6, İP 3, BBP 1, CHP 1, SOL PARTİ 1)

Milletvekilimizi itham ettiğiniz kirli siyasi ilişkilerle dolap çevirmek işi asıl sizin siyasetinizin felsefesi, sahte samimiyetinizin göstergesidir.

MHP’yi mahkemeye vererek (12.Sulh Hukuk Mahkemesinin kararındaki imzanız kayıtlardadır) kayyum olarak Aksaray Teşkilatlarının kapısına kilit vurup artık KAŞLI ’da kurtaramaz Ak Parti’nin BEKASINA karşılıksız destek verecek adam da bulamaz, yönetim de oluşturamaz dediğiniz dönemden sonraki ilk seçimde AK Parti adayına destek verdiğiniz de camiamızın da Aksaraylının da hafızasındadır. Geçtiğimiz 31 Mart seçim sürecinde de kimin kimlerle hangi ilişkiler kurduğu, kapalı kapılar arkasında neler konuşulduğu zamanı geldiğinde gün yüzüne çıkacaktır. O dönemde özünüzü bilmeden sözünüze güvenerek Aksaray Teşkilatlarını size emanet eden Liderimizi yolculuklarında Aksaray’da defalarca karşılayıp, uğurladıktan sonra sosyal medya sayfalarında paylaşım yapmayarak bir yerlere mesaj verenler, o gün gittikleri ve bugün bittikleri yerden Aksaray’daki Ülkücülere bozkurt işareti yaparak selam çakmaya çabalayanlar, tilki kurnazlığınız deşifre olmuş, dostluklarınızın ve arkadaşlıklarınızın seçimlerin sürecine ve sonucuna göre şekillendiğini ve değiştiğini, hatta geçen yıl bu zamanlar mevcut milletvekilinizin ve seçim sürecinde aday adaylığını açıklayan, İyi Parti kurulduğu günden bugüne Aksaray’da ayakta tutan arkadaşlarınızın ayaklarını nasıl kaydırdığınızı siz kulağınızın üzerine yatsanız da çevrenizdeki herkes tarafından konuşulup bilinirken, Milletvekilimiz Sayın Ramazan Kaşlının her zaman ve her şartta yanında elini taşın altına koymaktan geri durmayan, Teşkilatlarımızın her kademesinde görev alırken Hasan Dağı gibi dik duran ve sizin adaylıklarınız da dahil hareketin Aksaray’da girdiği her seçimde aday ayırt etmeksizin, aileleriyle birlikte canla başla çalışan büyüklerimizden, ağabeylerimizden ve ülküdaşlarımızdan troller diye bahsetmeniz de kininizin ve kimliğinizin karakterinizle bütünleşmesidir. Milletvekilimiz için ‘İnsan içine girmez, fakir fukarayla ilgilenmez, pazarcının da derdini dinlemez’ derken insan izan ve vicdan sahibi olmalıdır. O troller dediğiniz Aksaray’da Milliyetçi Ülkücü Hareketi ayakta tutan ve farklı dönemlerde kapanan kapılarını açanlara özelliklede sizin ağzınızı açmaya da hakkınız yok, ülkücülükten dem vurmaya haddiniz de yok. Ülkücülükten istifa ettiğini söyleyen Grup Başkanvekiliniz gibi onurlu olun ve ona göre konuşun, hiçbirinizle cami avlusunda tanışmayan ancak hepimizin oradaki musalla taşından ayrılacağı bilincinde olan Milletvekilimizi tanıyan herkes bilir ki; Ramazan Kaşlı’nın hayatı seçmene samimiyet, lidere sadakat ilkesinden ve ülküsünden ibarettir, sözü açık ve net, özü garibana merhamettir. Muhabbeti samimiyet olan Milletvekilimizin sizin sevmediğiniz bu yönleri bütün toplum tarafından bilinirken, sisli havada puslu pencerenizden çamur at izi kalsın kastıyla; Aksaray’da 49 yıldır ticari faaliyetini sürdürürken devletimizin hiçbir kurumuyla, kuruluşuyla ve tüzel kişisiyle hiçbir sorun yaşamazken, on binlerce müşterisiyle esnaf müşteri ilişkisinden çok samimiyet ve dostluklarıyla Kaşlıları ODA TV’de karalamaya yönelik kampanyalar tersine tanıtımına katkı sağlamıştır.

49 yıldır ayakkabı mağazacılığının yanında 26 yıldır da iş ayakkabısı ve iş güvenliği alanında faaliyet gösteren aile firmasının 6 yılda EKAP üzerinden 4 belediye ihalesine uygun teklif vererek toplamı 3900000 TL’yi Oda TV’ye AKP’li Belediyelerden 5 milyonluk ihale alan vekil diye haber yaptıranlar, Kaşlıların 24 çalışanıyla 6 aylık cirosunun 5-6 milyon ortalaması olduğunu ve 6 yılda CHP’li İzmir Büyükşehir İl Belediyesi, Ak Partili Nevşehir İl Belediyesi, CHP’li Kırşehir İl Belediyesi ve Ak Partili Melikgazi İlçe Belediyesi olduğunu ayrıca firmanın iş alanının yüzde 70’inin Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalar da ve yüzde 30’ununda Belediyelerde çalışan işçi, emekçi kardeşlerimiz olduğunu, ancak Oda TV ye gönderilen haberde bahsedilen meblağın çoğunluğunu teşkil eden CHP’li Belediyelerden hiç bahsedilmeyerek Ak Partili Belediyeler vurgusu yapılırken aslında amaçlarının ne olduğu apaçık ortadadır. Ayrıca büyükşehirden ile, ilçeden beldeye Türkiye’de binlerce işçinin çalıştığı 235 MHP’li Belediyeden hiçbirisinin ihalesine Kaşlılar’ın katılmadığını ve bu Belediye Başkanlarının birçoğunun vekilimizle birlikte uzun yıllardır siyaset yapan arkadaşları olduğu daha yüksek meblağlı bu Belediyelerin ihalelerine neden katılmadığına Vekilimizin uzun süreli siyasi tecrübelerinin ve öngörülerinin haklılığına bir defa daha şahit olduk. Uzun yıllar İl Sekreterliğini ve Özel Danışmanlığını yaptığım dönemlerde de zaman zaman bahsettiği Ülkücü Hareketi temsil noktasında olanların düşmanlarının su misali uyumayacağını ve hiçbir zaman boş durmayacağını, bu sebepten dolayı hayatın her alanında örnek olmamız gerektiğini söyler ve siyasetle ticareti hep ayrı tutardı. Genel Merkezimiz ve Aksaray’da siyasetle ilgilenen herkes tarafından teşkilatçılığıyla tanınan vekilimizin parti içinde yıllarca yol yürüdüğü ülküdaşlarıyla istişare etmeden özellikle de ilçe teşkilatlarımızdan Ocağımıza, TÜRKAV’ımızdan KAMUSEN’imize, Kadın Kollarımızdan Türk Hukuk Enstitüsü temsilciliğine kadar teşkilatlarımızın bütün organları ile koordineli hareket ederek ve MHP’nin menfaatini ahde vefa ile bütünleştirerek aday tespitleri ve tercihleri yapıldığına hareketin her mensubu şahittir. Son olarak Vekilimizin siyasi hayatını sonlandırması acizane tavsiyenize cevap olarak, hareketin her sisli havasında ortaya çıkıp, Ülkücülüğü ağzında sakız yapmaktan yorulan ve hayatında aklının ucundan geçmeyen makam ve mevkilileri elde ettikten sonra şimdi ise Aksaray’da, ülkücülüğün zekatını dağıtan hocanızın Aksaray siyasetinden elini çekerek memleketine yerleşip emeklilik hayatını orada sürdürmesi tavsiyemizdir. Sizden sonra Aksaray’da hareket duruldu, 3 Hilal dirildi ve dimdik ayakta Aksaray’da bitirdiğinize inandığınız partimizin 49.yılında, 49000 oyla, 49 yaşında, Hareketin 49 Milletvekilinden biri olan Ramazan Kaşlı’nın partimizin 54.yılında da 54000 oyla, 54 yaşında 2. defa Milletvekili olması hepinizin psikolojisini bozmuştur.

Ayrıca memleketlerinde emeklilik hayatlarını sürdürmelerini tavsiye ettiklerimiz geçmişte partimize yaşattıkları puslu havaların sislerinin asıl sebepleri olduklarının unutulduğunu sanmasınlar.

Özellikle 12 Eylül 2010 referandumundan sonra FETÖ’nün son kez zorladığı MHP’nin kapısından asla içeri giremeyeceklerini, Liderimizin net olan tavrını gördükten sonra hareketin üzerinde akıl almaz algılar, kurgular ve kumpaslarla Aksaray’dan Ardahan’a, Ankara’dan Adana’ya Okyanus ötesinden aldıkları talimatlarını teşkilat tabanımıza şu fitne cümleleri ile konsolide etmeye çalışmışlardır;

1-Ülkenin durumu böyleyken biz farklı ülkücüyüz, vurdumduymaz durmamalıyız,

2-Baba ocağımız MHP iktidar olmalı,

3-Bu Genel Başkanla olmuyor algılarını adeta sloganlaştırarak, 5000 şehidi olan bu DUALI HAREKETİ 12 Eylül cuntasından 25 yıl sonra kayyum olup, kapatmak için kararlar aldırdıkları mahkemelerin hakimleri ve savcıları samanlıklarda saklanırken yakalanmışlardır.

Bu sebeplerden dolayı o günlerde kendi kendilerine icat ettikleri çağrı heyeti çığırtkanlığı yaparken Türk siyasetinin Ulu Çınarı, Devletimizin sigortası, Milletimizin güvencesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin adını ve 3 Hilal olan amblemini değiştirmeye kalkışan kaçkınların bundan sonra yapacakları açıklamaların bizim nezdimizde hiçbir hükmü yoktur.

Siyasi hayatımızı artık baba evinizi taşlayarak sürdürecekleri bütün Aksaray tarafından anlaşılmışken, bundan sonra partimizin hiçbir mensubu tarafından yapacağınız polemiklere cevap verilmeyecek ve Liderimizin tabiriyle tarafımızca fulü olarak görüleceksiniz.

Liderimizin Aksaray’daki Uç Bey’i Burhanettin Karataş Başkanlığında Milletvekilimizden en ücra köyümüzdeki mensubumuza kadar hemşehrimizle iç içe samimiyet siyasetimize devam edeceğiz.

Başbuğumuzun da Liderimizin de şu sözü nettir. Ülkücü MHP’de olur ve MHP'de ölür.” İfadelerine yer verildi. (Basın bülteni)