Ertürk “Yapılcan’daki Arazi Yapılcanlılara Aittir”

Tarım ve hayvancılık kenti olmasına karşılık su ve mera alanları konusunda sıkıntının giderilemediği Aksaray’da geçtiğimiz hafta Yapılcanlı köylüler tarafından 15 Temmuz milli irade meydanında gerçekleştirilen eylem ve sonrasında yapılan açıklamalara sessi kalmayan Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi Ali Abbas Ertürk’te sesiz kalmayarak Cumartesi günü Yapılcan köyünü ziyaret etti. Köylülere desteğini belirten Ertürk Mera alanı konusunda yaptığı açıklamada; “Yapılcan köyümüz ile ilgili birkaç gündür kamuoyunda belde sakinlerimizin talepleri ve tepkileri söz konusu oldu. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi olarak bilgilendirme yapmak istiyoruz. Yapılcan köyü merkeze yakın bir köyümüz ve arazisi oldukça kıymetli bulunuyor. Yine bildiğimiz gibi bu değerli arazilere göz diken hazine fareleri var. Siyaset yaptığımız dönem boyunca bunlarla mücadele ettik. Konu dinledik ve hukukçu arkadaşlarımızdan konu ile alakalı araştırma talebinde bulunduk. İl Başkanı olduğum dönemde de o dönemki muhtarımız ile arazi mücadelesini sürdürmüştük. Anladığımız kadarıyla 2013 yılına dayanan bir işi kılıfına uyu-durma durumunu söz konusu oluyor. Geçtiğimiz zaman diliminde Suriyeliler için 30 bin kişilik bir kamp alanının yapılacağı gündeme gelmişti. Tepkiler üzerine bundan vazgeçildi. Daha sonra Yapılcan’daki çok değerli bir mera arazisini vasfını değiştirip kullanmaya çalıştılar. Köy halkı ve muhtarlık dava açarak o davayı kazandı. Mahkeme kararına rağmen o arazi uzun zaman mera vasfına dönüştürülmedi. Şimdi de bir barınak konusu var. Baktığımız kadarıyla burası Yapılcan köyünün değil Aratol Bahçeli sınırına bölünmüş. Ancak 2013 yılında ve öncesinde bu arazi kime aitti bunun araştırılması gerekiyor. Bu konuda resmi kurumlardan gerekli bilginin alınamadığı iddiaları bize geliyor. Bir köyün muhtarlığı tüzel kişiliği kendi köyü ile alakalı, köyünün sorunuyla ilgili her türlü bilgiye resmi kurumlarımız tarafından ulaşabilmelidir. Gördüğümüz kadarıyla bu konuda şeffaf olmayan bir süreç ilerliyor. Yapılan bir kamu yatırımının usulüne uygun yapılmadığı ve mera arazisi üzerine yapıldığı yönünde iddialar var. her kurumdan her türlü bilgiyi alabilecek konumda olan sayın valimize çağrı yapıyoruz. Köy muhtarımızı davet etsin ve köylülerimizin iddialarını dinlesin. Bu iddialar karşılığında kamu kurumlarından gerekli bilgileri ve dokümanları sayın valimiz alsın. Bunun sonucunda Yapılcan köyü haksızsa biz bir şey istemiyoruz. Ancak Yapılcan köyü haklıysa ki biz haklı olduğunu biliyoruz; devlet büyüklerimizin Yapılcan’daki arazi Yapılcanlılara aittir. Buna iştah kabartanlar ve başka niyet geliştirenler bu düşüncelerinden vazgeçsinler. Mera arazilerinin ne kadar kıymetli olduğu Cumhuriyet döneminden bu yana yasalara bağlanarak koruma altına alınmıştır. Hukuku çiğneyerek, kanunu arkadan dolaşarak, kamu kurumlarında gizli ilişkiler içinde iş yürüterek bu meraların gasp edilmesine asla müsaade etmeyiz. CHP olarak bunun her zaman karşısında olduk, karşısında olmaya da devam edeceğiz. Köylülerimiz hayvancılık yapmaya çalışırken oldukça zorlanırken, insanlar üretimi bırakma noktasına gelmişken hayvancılık yapan çiftçimizin maliyetini düşürmek yerine onların hayvanlarını otlattığı arazileri binaya, kamulaşmaya çevirip onların alanını daraltmayı doğru bulmuyoruz. Bu sorunu çözecek olan sayın valimizdir. Bir çağrımız da sayın belediye başkanına olacak. Barınak yapılan alan şu an Aratol Bahçeli sınırlarında görünüyor. Fakat burada tapu kime aittir? Aksaray Belediyesi’ne mi ait, yoksa hazineye mi ait, yoksa Yapılcan köyünden mi alındı? Bunun akıbeti nedir öğrenmek istiyoruz. Sayın belediye başkanımız da bununla ilgili açıklama yapmalıdır. Ağaçlandırma sahası olarak görünüyor ancak kime ait olduğu görünmüyor. Bu kafa karışıklığının ortadan kaldırılması için, köylülerimizin öfkesinin dindirilmesi için, Yapılcan köyünün hakkını hukukunu koruyabilmek için muhtarımız dinlenmelidir. Şu an araştırmalarımızda elimizde somut veriler bulunmadığı için net bir şey söyleyemiyoruz. Yapılan haksızlıkların ne olduğunu biz önceden beri biliyoruz. Buradaki temel amacımız hazine arazilerindeki farelerin önüne geçmek. Kamunun hakkını, köylümüzün hakkını, devletimizin bir metrekare toprağının hakkını korumaya devam edeceğiz” dedi. (Haber: E.BUDAK)