Cumhuriyet Halk Partisi parti meclisi üyesi Ali Abbas Ertürk katıldığı televizyon programında gündeme gelen ASÜ arazisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Aksaraylıların yakinen tanıdığı bir müteahhidin bu alanla ilgili bakanlık kapısında beklediğini söyleyerek “Biz Aksaray’ı sahipsiz bırakmayız” ifadelerini kullandı.
Geçmiş dönem Cumhuriyet Halk Partisi Aksaray il başkanı CHP Parti Meclisi üyesi Ali Abbas Ertürk
Kanal 68 televizyonunda moderatörlüğünü gazeteci Dilek Eyüboğlu’nun yaptığı söz konusu Aksaray programında gazeteciler Nazmi Çalışkan ve Harun Atalay’ın sorularını yanıtladı.
Ertürk son dönemde “Aksaray’da muhalefet yok” eleştirileri” konusunda yaptığı açıklamada; Cumhuriyet Halk Partisinin genel seçimlerin ardından bir yenilenme sürecine girdiğini ve kongrelerin ardından yapılan yerel seçimlerde Aksaray dışındaki illerde büyük başarı sağlayarak seçimlerden birinci parti olarak çıktıklarını söyledi. Bu süreçte kendisinin CHP genel merkezinde önemli görevler aldığını ve parti içerisindeki değişim ve yeniliğin devam etmesi nedeniyle bir süre sorumlu olduğu illerde görev yaptığını ancak bu süreçte Aksaray il başkanı ve parti teşkilatındaki diğer arkadaşlarının da tecrübeli bir şekilde Aksaray’daki sorunlarla ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Özellikle şu andaki il başkanı Avukat Bilal Özdemir ile birlikte geçmiş dönemde birlikte çalışma fırsatı da bulduklarını söyleyen Ertürk kendilerine ulaşan bilgi ve belgeler konusunda tam araştırma yapmadan basın önüne çıkmanın anlamsız olduğunu ve bu konuda il yönetiminin çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Parti Meclisi ve diğer görevi nedeniyle Aksaray’da çok fazla bulunamadığını da kaydeden Ertürk bu süreçle birlikte Aksaray’a daha çok zaman ayıracağını ve yönetim ile birlikte çalışmalarını sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.
31 Mart yerel seçimlerini de değerlendiren Ertürk; Son genel seçimlerde CHP genel merkezinin aldığı ittifak kararının Aksaray seçmenini küstürdüğünü ve bu nedenle 31 Mart yerel seçimlerinde CHP oylarının sandığa yansımadığını ve alınan sonucun tahminlerin altında kaldığını söyledi.
Muhalefette normalleşme eleştirileri konusunda da açıklama yapan Ertürk; Birileri tarafından normalleşme birileri tarafından da yumuşama süreci olarak adlandırılan sürecin yanlış anlaşıldığını belirtti. “Bir ülkenin Cumhurbaşkanıyla ana muhalefet partisinin genel başkanının görüşmesinin ve bu görüşmenin haftalarca ana gündem maddesi olması şaşırılacak bir durum. Bu normal bir süreç olmalı. Siyasetin geldiği nokta ne yazık ki bu. Sayın genel başkanımız Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Ak Parti genel merkezinde ziyaret etmiş ve sonucunda da Sayın Cumhurbaşkanı da genel başkanımızı Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezinde misafir etmiştir. Bu görüşmeler kayıt altına alınmış ve parti genel merkezindeki kasaya kilitlenmiştir. İlerleyen dönemde CHP genel başkanı olacak kişi de açıp noktası virgülüne bu görüşmelerin içeriğini öğrenecektir. Bununla beraber CHP’nin muhalefette yetersiz kaldığı tezine de katılmıyorum. 31 Mart seçimlerinin ardından bile seçimlere 4 yıl kalmış olmasına rağmen defalarca mitingler yapıldı. Çiftçisinden emeklisine her kesimin sıkıntısı yüksek sesle dile getirildi. Son olarak emekli zamlarının ardından zam yoksa erken seçim var denilerek sandık çağrısı da yapıldı” dedi.
Hafta başında başlayan Aksaray Üniversitesi arazisi konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Ali Abbas Ertürk, konuyu uzun süredir takip ettiğini ve olgunlaşması için beklediğini belirterek yaptığı açıklamada; “Aksaray Üniversitesi içerisinde bulunan ve milli emlak a ait olan yaklaşık 180’dönümlük arazi konusunda bir takım çalışmalar var. Bununla ilgili aylar öncesinden bizlere de bazı bilgiler geldi. Meclis toplantılarını ve gelinen süreci yakinen takip ediyoruz. Bu arsa meselesini gündeme getiren geçmiş dönem Zafer Partisi il başkanlığı görevini de yapan Sayın Resul Karaüzüm’e teşekkür ediyorum.
Geçmişte bir arsa meselesini gündeme getirmiş ve ekili olmayan lavantaları sormuştuk. Şu anda sonuç ne oldu bilmiyoruz ama hala o bölgede ekili lavanta olmadığını biliyoruz. Bu araziyi ranttan kurtardık. Yine OSB içerisindeki yaklaşık 300 dönüm büyüklüğünde bir arazi meselesini gündeme getirdik ve bu arazi yanlışından da geri dönüldü. Şu andaki Aksaray Üniversitesi sınırlarındaki arsa devasa bir arazi. Bu arazi konusunda nizamiyenin iç alana aktarılması istenmiş ve belediye de bu işi biz yaparız demiş. Bu işin karşılığı alan ve metrekareyi işi yapan arkadaşlara sorduğumda yaklaşık 12 milyon lirayı bulacağını söylediler. Buradan Aksaray belediyesini yöneten yetkililere sesleniyorum. Bu 12 milyon lirayı neden bu alana aktarıyorsunuz. Üniversiteler genel bütçeden ödenek alırlar. Belediyelerin bütçeleri ise illere hizmet getirmek içindir. Aksaraylılara yapılacak olan hizmetlerle ilgili bedel neden bu üniversite alanına harcanmak isteniyor? Bu para bu kadar çoksa önce pankart asan müteahhitlerin paraları ödensin. Aksaray belediyesi ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya kaldı. Diğer yandan geçmişte bundan 30 sene evvel rahmetli geçmiş dönem belediye başkanımız Memiş Akın bu 5 milyon metrekare alanı üniversite arazisi olarak tahsis etmiş ve bu alanın dolacağını öngörmüş. Allah rahmet eylesin. Onun 30 sene önce gördüğünü ne yazık ki bugün görmüyorlar. Bu alan konusunda çalışmalarımız devam ediyor: Süreci takip ediyoruz. Bu alanla ilgili Aksaraylıların da yakından tanıdığı bir müteahhidin kooperatif kurmak için bakanlık kapısında yatıp kalktığını da biliyoruz.
Rektör bey de belediyemizde açıklamalar yapmış. Bu açıklamalarda alanın hiçbir kuruma verilmesinin mümkün olmadığını ifade etmişler. Peki soruyorum; Milli emlak a ait olan bu alan içerisine yurt nasıl yapıldı? Aynı alan içerisindeki arazi Ensar vakfından nasıl koleje satıldı. Taklalar attırılarak yapılan el değiştirmelerini de takip ediyoruz. Halkımız ihaleleri takip eder ve buradaki yolsuzluk ve usulsüzlükleri görür. Buradan yapılacak yolsuzluk ne olabilir ki? Asıl vurgun bu şekildeki alanlarda oluyor. Arazinin tahmini bedeli 300 milyon EURO’ya yakın deniliyor. Bu konuda sonuna kadar takipçiyiz. Rektör beye de sormak istiyoruz. Bu araziye spor tesisleri yapacaksanız neden bu alanı ASÜ kampüs alanı dışında bırakıyorsunuz? Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu alanın okçuluk vakfına verileceği yönünde duyumlarımız var ve süreci de takip ediyoruz. Kimse merak etmesin Aksaray’ı sahipsiz bırakmayacağız” dedi.
SGK borçları hakkında da açıklamalarda bulunan Ertürk; “Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart tarihinde birçok belediyeyi kazandı. Bu süreçten sonra belediyelerin borçları bakanlığımızın aklına geldi. Emeklilere yapılmayan zammın karşılığı olarak belediyelerin borçları sebep olarak gösterildi. Şimdi buradan soruyorum. Türkiye’deki yaklaşık bin 300 belediye içerisinde belediyelerin toplam AGK borçları 90 milyar TL civarında, SGK’nın toplam alacakları ise 810 milyar lira bu aradaki 720 milyar liralık alacak kimin borcu. Bu borcun tahsili için neden açıklama yapılmıyor. 5’li çete denilen şirketlerin toplam borçları neden açıklanmıyor. Ayrıca bu borçlar geçmişten gelen borçlar. Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet neredeyse ilk defa Balıkesir ve Bursa’da seçimi kazandı. Bursa’da belediyenin SGK ile Maliye borcu 4,5 milyar TL. Bu borcun sorumluları nerede. Geçmişten beri kazandığımız bütün belediyelerde durum aynı. Ankara belediyesi de, İstanbul belediyesi de geçmişten aldığı borçlarla geldi. Genel başkanımız da bu konuda Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunarak “Emekli maaşlarını asgari ücret seviyesine çıkartacaksanız geçmişten bugüne bütün borçları ödemeye hazırız” dedi. Ankara büyükşehir belediye başkanı Sayın Mansur Yavaş’ta belediyelerin toplam borcunun ödenmesi durumunda emeklilere 1 kilo bile et alınmıyor dedi” ifadelerini kullandı.
Muhtarlarla ilgili toplantı yaptığını da belirten Ertürk muhtarlarımızın birçok sıkıntısı var. Belediye başkanıyla görüşememekten ve belediye çalışanları gibi karşılık görmekten rahatsızlar. Muhtarlarımız seçilmiş insanlar onların taleplerinin dinlenmesi gerekirken muhatap bulamadıklarından şikâyetçiler. Belediye 45 muhtarın olduğu bir haberleşme grubu kurmuş. Aksaray’da 48 mahalle var. Bu 3 muhtar neden bu grupta yok? Bu guruba akşam saatlerinde atılan bir mesaja başkan yardımcılarından bir tanesinin cevabı “Mesai saatleri 08:00-17:00 cevabı geliyor.
Belediye başkanlarının, muhtarların ve diğer siyasetçilerin mesaisi olmaz. Ben bana gelen telefonlara gece 02:00 dahi olsa bakıp taleplere çözüm bulmaya çalışıyorum. Kimse bizleri bu işe zorla sokmadı. Bizler bu halka hizmet vermek adında girdik. Ben bu yola çıktım bir aydır günde 3 saat uykuyla çalışmaya devam ediyorum. Bizi kimse bu işe zorla sokmadı. Mesai saati, dinleneme saati gibi beklentilerimiz olamaz. Bu anlayışla bir şehir yönetilemez” dedi. (Haber/Fotoğraf: Elif BUDAK)
Yorum Yazın