Özçiftçi “Tedbirler Ortadan Kalkınca Salgın Hastalıklarda Rekor Artışlar Oldu”

Yaklaşık olarak iki yıldır devam eden koronavirüs salgınının hayata olumsuz etkileri devam ederken geçen sene görünmeyen grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarda bu sene rekor artış kaydediliyor. Özellikle geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde pandemi kurallarının esnetilmesi ve vatandaşların maske kullanımını bırakması ile grip ve soğuk algınlığı gibi bir çok bulaşıcı hastalık oranındaki anormal artışlar ilaç sektörünü de etkilemeye başladı.

Pandemi süreci ve sonraki süreci değerlendiren Aksaray Eczacı Odası Başkanı Fatih Özçiftçi yaptığı açıklamada; “2020 Mart ayından beri tüm dünya da pandemi hâkim. Pandemiyle beraber ilaç sirkülasyonu ve hastalıklar arasında nasıl ilişki var derseniz bir kapanma süreci başladı. Kapanma süreciyle beraber maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet de arttı. Buna bağlı olarak Akut hastalıklar soğuk algınlığı, grip gibi vakalarda ciddi bir azalma oldu. Geçen kış belki kapanmanın etkisiyle soğuk algınlığı grip gibi vakalar nerdeyse hiç olmadı diyebiliriz. Yani daha çok kronik hastalıklar ve devletin kronik reçeteli ilaç temini eczaneler üzerinden yürüdü. ASM’ler ve hastaneler hasta yükü fazla olduğu için oralar daha yoğun olmasın diye raporla hastaların ilaçları eczaneden direk temin edildi. Bu yüzden kronik hastalığı olan tansiyonu olan diyabeti olan baypas geçirmiş hastalar kanser hastalarının ilaçları eczanelerden temin edildi. Hastaların ihtiyacı olacak şekilde karşılandı. Ama Akut hastalıklarda ciddi bir azalma oldu. Ne zamana kadar 2021’in Temmuz ayında tekrar kısıtlamalar kaldırılıp tekrar normalleşene kadar. Ben 2003 yılı mezunuyum 18 yıldır eczacıyım. Ben ilk defa bu kadar fazla soğuk algınlığı ve grip hastalıklarını temmuz ayında bu sene gördüm. Bence bunun nedeni kapanmanın etkisiyle insanların birbirinden uzak olması. Daha sonrasında maskenin terk edilmiş olması. Mesafenin biraz da düğünlerin etkisiyle unutulmuş olmasından dolayı soğuk algınlığı ve grip vakaları ciddi şekilde arttı.  Bu sene tüm ülke çapında ishal vakaları fazla görüldü. Tabi bu anlamda ilaçlarda sirkülasyon arttı. Bu günlerde Eylül,Ekim ayında ciddi bir şekilde ilaç temininde sıkıntı yaşıyoruz. çoğu soğuk algınlığı ve grip ilaçlarında yurt dışına bağımlı olduğumuz hormon ilaçlarının temininde sıkıntı yaşıyoruz. hastalarda maalesef eczane,eczane dolaşmak durumunda kalıyorlar. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi ilaçta dışa bağımlıyız. Dolar ve Euro’nun giderek artması da firmaları telaşlandırıyor ve satamayacağız diye ilaç getirmemesi. İkincisi ham madde eksikliği. Geçen yıl baz alınılarak soğuk algınlığı ve gribin daha az olacak düşüncesiyle bu sene firmaların yeterince ilaç tedariğinde dikkatli davranmamaları. Yine bundan kaynaklı tedarik sıkıntısı yaşıyoruz. Yani en  fazla bizi zorlayan iş dışa bağımlı olmamız yani yerli ve milli ilacın artması gerekiyor. Sıkıntılarımız pandemi süreciyle beraber aslında bizde tüm sağlık sektörünün paydaşları gibi bizde birinci basamak sağlık kuruluşuyuz. Eczacılar ve eczaneler olarak. O psikolojik etkiyi bizde yaşadık diyebiliriz. Hastalarımıza elimizden geldiği kadar sağlık sektörünün verdiği bilinçle sonuna kadar hizmet vermeye çalıştık. Ama pandemi hepimizi etkiledi. İlaçlarla alakalı ilaç fiyat kararnamesinin 2009 yılından beri güncellenmemesini söyleyebilirim. Bu önemli ve kronikleşmiş bir sorunumuz. En son güncel olarak hastalarımızın üzerine binen bir yük var onu da anlatayım. Hastalar için önemli. 52 adet ilaç yarın itibariyle ödemeden çıkıyor. Yani daha önce devletin ödediği 52 tane ilaç yarından itibaren vatandaş kendi cebinden ödeyecek. Bu da büyük bir sıkıntı. Eş değer ilaçta yüzde on bandı vardı. Bu yüzde beşe çekildi. Bu da vatandaşın cebinden çıkan parayı arttırdı. Tabi bunlar hastaların ilaca erişimini zorlaştırdığı için bize sıkıntı olarak dönüyor. Dediğim gibi pandemi öncesi ilaçlar, Akut hatalıkların ilaçları daha çok kullanılırken şuan daha çok kronik hastaların ilaçları kullanılıyor. Grip aşıları şuan eczanelerimize geldi. Grip aşılarında 2 farklı yol izleyeceğiz. Geçen yıldan farklı olarak. Birisi devletin ödediği bir aşı. Devletin ödediği aşıyı hastalarımız e nabız üzerinden kendilerini takip etmesi gerekiyor. Yani e nabız üzerinden giriyorlar. Orada risk durumu yazıyor. Risk durumuna bakacaklar. Risk grubunda öncelikliyse aile hekimi ya da kendisini takip eden hekime gidip grip aşısını yazdırabilirler. Raporunun durumuna göre eczaneden ücretsiz ya da ücretli temin edebilirler. Bir de hiç doktora gitmeden eczanelerimizden ücretli alınabilecek bir aşı daha var. Fiyatı 85 TL 12 kuruş. 65 yaş üstü kronik hastalığı olan hastalara yapılmasını tavsiye ediyoruz. Covid aşısıyla aynı gün yapılabilir. Covid aşısıyla aynı gün yapılma şansı yoksa ya da unutulduysa 14 gün ya da 28 gün arasında mesafe olmasını öneriyoruz. Zatüre aşısı da 2 çeşit. Bir tanesi 13 valanlı birde 23 valanlı olanı var. Yani biri 13 zatüre etkenine etkili. Biri 23 etkenine etkili. Bu 13 olanını aile hekimde zaten riskli kişilere ücretsiz yapıyor. Eczanelerimizde mevcut. İsterse parayla da alabilirler. 23 olanı aile hekimliklerinde yok. Bizde çok zorlanıyoruz bulmakta. Bunun beş yıl koruyuculuğu var. Ama çok az geliyor, tedariğinde sıkıntı var. Son olarak 2021’in başından itibaren her tarafımız aşı oldu. Aşılama çok önemli. Bugüne kadar bütün salgın hastalıklar aşılamayla bitmiştir. Covid aşısında da lütfen aşılamaya çok dikkat edelim. Aşısı olmayan vatandaş varsa ona söyleyeyim. Lütfen aşısını yaptırsınlar. Şuandaki hastaların yüzde altmışa yakını 30 yaşın altında. Yani çok önemli bir veri. Hastanelerde yoğun bakıma giren hastalar entübe edilen hastaların tamamının aşısız olduğu tam doz aşısını yapmadıklarını verilerini alıyoruz. Bu aşının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Aşı hakkındaki aşı reddi ve aşı kararsızlığı yaşayan kişilerin kötü propagandalarına lütfen kanmayın. Aşımızı olalım, pandemiden kurtulalım” dedi. (Haber/Foto:E.B)