Halkı Soyanlar İçin Kanun Teklifi TBMM’de
GÜNDEMStokçuluk ve fahiş fiyat artırımı ile ilgili sert tedbirler alan Hükümet Türk ticaret kanunun bazı maddelerinde değişiklik yapılması için kanunun teklifini TBMM’ye sundu. Bu teklifin kabul edilmesi durumunda üretici, tedarikçi ve işletme sahiplerine çok ağır yaptırımlar geliyor.
Son 2 yıldır halkın en fazla şikâyet ettiği fahiş fiyat artışları konusunda hareke geçen hükümet çok ağır yaptırımların olduğu kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına sundu.
TBMM’ye sunulan teklif Türk Ticaret Kanununa 23 maddeden oluşurken yeni düzenleme ile fahiş fiyat arttırdığı tespit edilecek işletmelere 100 bin lira ile 1 milyon lira arası ceza yaptırımı uygulanırken stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere ise 1 milyon ile 12 milyon TL aralığında cezai işlem uygulanabilecek. Aynı kanuna göre aynı yıl içerisinde 3 defa aynı şekilde ceza yazılan ve stokçuluğu tespit edilen işletmelere ise 6 güne kadar kapatma cezası uygulanacak.
Vatandaşlar “Kâğıt Üzerinde Kalmazsa Sonuç Verir”
İçerisinde bulundukları ekonomik süreç ve stokçulukla ilgili TBMM’ye sunulan kanunun teklifi konusunda net konuşan vatandaşlar “Kanun çıkartmadan önce uygulama önemli” diyerek yaptıkları açıklamalarda; “Ülkemizde 1970’li yıllarda anlatılan ve çoğumuzun şahit olmadığı süreci ne yazık ki yaşıyor gibiyiz. Özellikle son 2-3 yıldır bu ülkede her şeyin stoğu yapıldı. Ev, arsa, kolonya, maske, araba, her türlü gıda ve temizlik ürünü. Birileri bu sayede milyonlarca lirayı halkın cebinden alarak servetlerini katladılar. Denetim dendikçe bu denetimler yeteri kadar yapılamadı. En son 2023 seçimlerine kadar ortada olmayan yani bulunamayan araçlar bir gecede iç piyasada satılmaya başlandı. Bu araçlar bir gecede nereden çıktı derken denetim yapması gerekenlerin o hafta işlerini yaptıklarını ve bu araçları satması gereken bayilere çok yüklü cezalar kestiklerini öğrendik.
Bu örnek gösteriyor ki eldeki kanunlar uygulansa bile bizim ülkemizde sorunlar çözülüyor. Yani uygulama yapılmadığı sürece 1 milyon değil 100 milyon yapılsa da bildiklerini okumaya devam edecekler. Şu anda en büyük sorun zorunlu ihtiyaçlar konusunda yaşanıyor. Bu konuda defterdarlıklar market raflarındaki ürünleri kontrol ediyorlar. Alınan ürün ile satılan ürün arasındaki farkı değerlendiriyorlar. Ancak çok büyük marketler yani zincir marketler bile artık bu sorunu çözmek için 2-3 aracı firmadan ürün alıyor ve her ürün sevkinde yasal fırsatçılık yapıyorlar. Fabrikadan çıkan bir peynir neden 8-10 el değiştirerek halka satılır. Her fatura kesildiğinde o işletme de kendi karını üzerine ekliyor. Fabrikadan direkt olarak market ve bakkal raflarına bu ürünler neden getirilemez.
Fabrika, ana bayi, Bölge bayisi, il bayisi ve onun ara bayileri derken bu sayı artar ve her artışta ürün fiyatları da yasal olarak artmış olur. Başka ülkelerde bir peynir 8-10 el değişiyor mu bunu bilmiyoruz ancak denetimlerin marketlerden önce fabrikalar, bayiler ve ara bayiler üzerinde yapılaması gerektiğini biliyoruz. Bu denetimler marketler ve bakkallar üzerinde yapılırsa fırsatçılar da stokçular da ceplerini şişirmeye devam eder.
Kısacası son satıcı küçük esnaflar dışında zincir marketlerin tedarik sıralamaları ve tedarikçilerden fabrikalara denetimler yapılırsa ve çıkacak kanun kâğıt üzerinde kalmazsa o zaman sonuç verir. Aksi halde yerel marketleri ve bakkalları denetlemekle bu sorun çözülmez ve sadece “Bakın bizi işimizi yapıyoruz” denilerek sadece reklam yapılır” dediler. (Haber: E.BUDAK)
İlginizi Çekebilir