© Aksaray 68 Haber 2021

Binark “Dijital Dönüşümde Müzik Endüstrisinin Hâkimi Platformlar Oldu”

Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin İletişim Buluşmaları programı devam ediyor. 20’incisi düzenlenen İletişim Buluşmalarının konuğu Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof Dr. Mutlu Binark oldu.

“Türkiye’deki İlk Saha Çalışması”

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen,  Yaratıcı Kültür Destek Programı kapsamındaki Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin yürüttüğü ve iki üniversitenin araştırmacı olduğu ‘Türkiye’de Müzik Endüstrisinde Dijital Dönüşüm: Kültürel Üreticiler ve Platformlaşma’ çalışmasını paylaşan Prof. Dr. Mutlu Binark, müzik endüstrisi kavramının önemine değindi. Binark, özellikle pandemi sürecinde müzik endüstrisinde yaşanan değişimlere vurgu yaparak “İletişim alanında dijital oyun ve dijital oyun endüstrisi üzerinden ekonomi politik ve medyanın nasıl dönüştüğü, yakınsama kültürü ile birlikte yeni medya alanlarının medya alanlarına nasıl dahil olduğu, aralarındaki ayrımın git gide ortadan kalktığına dair çalışmalar yapmıştık. Ancak müzik endüstrisi pek çalıştığımız bir alan değildi. Pandemi döneminde şunu gözlemledik; yaratıcı endüstriler kavramının geleneksel medyayı ve yeni medya endüstrilerini, tasarımı ve farklı içerik alanlarını üreten bir şemsiye kavram konumunda bulunuyor. Temelinde yatan şey ise içerik üretimidir. Pandemi döneminde mekanlar kapatılınca içerik üreten kişilere ilişkin çeşitli düzenlemeler yapıldı. Türkiye’de de sinema ve dizi sektörü üretime devam etti. Bu süreçte en karlı çıkan alan dijital oyun sektörü oldu. Müzik endüstrisi böyle bir alan değil. Müzik endüstrisinde sanatçının en fazla kar elde ettiği alan konserlerdi. Kısıtlamalar sonucunda konserler durunca bir yandan ülkemizde sanatçılara ne oldu konusunu gözlemlerden diğer yandan başka ülkelerde neler olduğunu da inceledik. Özellikle sosyal medya olanakları ve platformlarla entegrasyonunu iyi kullanan bazı ülkeler gelirlerini neredeyse 3’e 4’e katladı ve hayran sayısını arttırdılar. Bu araştırma projesinde dijitalleşme bağlamında müzik endüstrisinde platformlaşma olgusunu ve platformların Türkiye müzik endüstrisine etkilerini incelendi. Türkiye’deki alanda ilk saha çalışması diyebiliriz. Çünkü yalnızca bir paydaş üzerinden değil bütün paydaşlar üzerinden yürütülen ve saha dataları içeren bir projeydi”

Müzik endüstrisi incelemesi projesinin başlangıcındaki sorulardan bahseden Binark, “Projemizde müzik endüstrisinin pandemi öncesi ve sonrası platformlaşmaya uyum sağlama açısından güçlü yanları ve zayıf yanlarının ne olduğunu sorduk. Fırsatları ve tehditleri konusunda da SWOT analizi yapıldı. Türkiye’de müzik endüstrisi paydaşları ve kültürel üreticilerin yakın paydaşlarının, kamunun platformlaşma olgusundan yola çıkarak bir genel kültür politikasının olup olmadığını sorguladık. İş modeli meselesine de değinerek mekanizmaların değişimi ve hakların paylaşımı platformlaşma ile beraber nasıl etkilendiğini inceledik. Platformlaşma olgusu kültürel ifadelerin çeşitliliği açısından müzik endüstrisine olan etkilerini de inceledik” dedi.

“Müzik Endüstrisi Zaman Baskısı Altında”

Çalışmanın yönteminde farklı paydaşlar ile çalışıldığına belirten Prof. Dr. Binark, “30 kişi ile 5 odak grup görüşme yapıldı. 29 kişi ile derinlemesine görüşme yapıldı. Saha çalışması 1 Kasım 2021 yılında başladı ve Haziran 2022 yılında sonuçlandı. Yaklaşık bir yıl sahada kalınarak görüşmeler yapıldı. Müzik endüstrisi zaman baskısı altında bulunuyor. Çok hızlı üretilmesi gerekiyor çünkü tüketim çok hızlı ilerliyor.  Platformların araştırmaları incelendiğinde farklılıklar ortaya çıkabiliyor. Müzik akışı platformlarında ücretli ve ücretsiz olması arasında da farklar yaşanıyor. Platformlar da hizmet ve alt yapı platformları olarak ayrılıyor. Müzik endüstrisinde gelir veriden dönüyor. Platformlar algoritma temelli yapılar oluyor. Matematik temelli kodlu bir yapıdan bahsediyoruz. Platformlar aslında paylaşım ekonomisi olarak adlandırılan ana bağlantılı değişim ilişkileri ve ekoloji içinde yer alıyor. Yakınsama kültürünü benimsiyor. Platformlar sürekli veri analizi yaparak algoritmaları yönetiyor. Enformasyon kapitalizminin başka bir birikim rejimine dönüşmesine platform kapitalizmi adı veriliyor. Türkiye’de müzik endüstrisine eskiden Unkapanı endüstrisi deniliyordu. Şimdi öyle bir alan yok. Geleneksel modelde yapımcı bulunuyor. Üretilen eser yapımcı tarafından platformlara yükleniyor ve gelirler müzik örgütleri tarafından dağıtılıyor. Müzik endüstrisinde platformlar ile kültürel aracıların değiştiğini ve yeni kültürel aracıların ortaya çıktığını görüyoruz. Şeffaf bir algoritma bulunmadığı için sürekli olarak aranılanı önümüze çıkarıyor. Algoritmaların eserlerde değişiklik yapıp yapmadığını da araştırdık. Kültürel ifadelerin çeşitliliği bağlamında müzik alanındaki kavramsal çeşitliliği de ele aldık. platformlar geleneksel eşik bekçilerinin rolünü azaltıyor. Algoritmalar müzik endüstrisinde altyapıda standartlaşmaya yol açıyor” diye konuştu.Müzik endüstrisinde telif hakları konusunda önemli bilgiler veren Binark, “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Türkiye’de telif haklarını düzenliyor. İş yapma modelini de etkileyen telif hakları sektörün devamlılığında önem arz ediyor” dedi. Müzik endüstrisinde dijital dönüşüm ile platformların güçlü ve zayıf yanlarına değinen Binark, “Müzik sektöründeki yapımcıların dijital teknolojileri kabul etmekte istekliler çünkü elde ettikleri gelir takibi daha kolay oluyor. Dijital ortamlarda var olmak konusunda da ilgi düzeyi yüksek bulunuyor. Sektör stratejisi açısından da güçlü bulunuyor. Müziği icra edenler ve eser sahipleri arasında iş modeli konusuna yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları zayıf yönler arasından yer alıyor. Telif hakları konusunda da yeteri kadar bilgi sahibi olunmaması olumsuz etkiliyor. Dünyanın farklı ağ mimarilerine karşı içerik üretilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Platformların dijital dönüşümdeki fırsatlarından bahseden Binark “Mobil teknolojilerin çevrimiçi akış platformlarını kabullenme düzeyleri çok yüksek. Çevrimiçi akış platformları küresel pazara erişmeyi kolaylaştırıyor. Uluslar arası dinleyici sayısını arttırarak gelirin artmasına da katkı sağlayabiliyor. Çevrimiçi akışım platformlarında bulunan eser kalabalıklığında sesi durmak zorlaşıyor. Algoritmalar keşfet diyerek dinleme pratiklerini ortaya koyuyor” dedi.Son olarak çalışma kapsamında müzik endüstrisinde dijital dönüşüm ve platformlaşma konusunda öneriler sunan Binark, “Türkiye’de müzik endüstrisine yönelik tüm bileşenlerini kapsayan, dijital mecraların adil dağıtımına yönelik zemin oluşturulması gerekiyor. Kültür kurumlarının devreye giresi ile bu durum yapılabilir. Yaratıcı endüstriler ve telif hakları bağlamında da güvenilir ve yeterli bir bilgi akışının da olması gerekiyor. Özellikle bağımsız sanatçıların telif hakları konusunda bilgi akışını sağlayacak ağların kurulması gerekiyor. Kamu kurumlarının da dijital kayıtların dijital ortamlara aktarılması gerekiyor. Türkiye’de müzik endüstrisinde küresel bir düşüncenin de ortaya çıkması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.İletişim Buluşmaları programına Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mutlu Binark, ASÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezahat Altuntaş Duman, ASÜ İletişim Fakültesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selahattin Çavuş, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlik Binark’a hediye takdiminin ardından sona erdi. (Haber/Fotoğraf: S.O)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER