Dünyanın değişmesi ne yazık ki insanların değerlerini, önceliklerini ve hayata bakışlarını da sürekli değiştirmeye devam ediyor.
Gerek siyasi gerekse bugün şartlarındaki imkânlara bakınca geçmiş sadece kötü anılar ile gündeme gelirken insanlar da hala geçmişin hesabını görmeye çalışıyorlar.
Ama benim hatırlayabildiğim geçmişte sadece kötülükler, yokluk, imkânsızlıklar da yoktu.
Mesela o beğenmediğimiz yoklukta bayramlar yurdu etkisi altına alırdı.
-Tüm köy ve mahalle sakinleri cami kapısında bayramlaşırlardı,
-Çocuklar çocukluğunu, büyükler ise büyüklüğünü bilirdi,
-İnsanlarda birbirlerine karşı sahte olmayan samimiyet vardı,
-Büyüklerin evleri panayır yeri gibi olur tüm aile bir çatı altında küs bile olsa toplanabilirdi,
-Çocuklar kaçırılacak mı? yoksa başına bir şey mi gelecek? Düşünceleri olmadan ellerinde şeker torbaları ile bugünkü şekerlerden daha kalitesiz görülen ama ağız tatlandıran şekerlerini toplarlardı,
-İnsanlar çocukların başını samimi olarak okşar ve çocuk sevmek taciz sayılmazdı,
-Ziyaret edilmedik büyük bırakılmaz yaya da olunsa kilometrelerce yol yürünür ve gönüller alınırdı,
-Kimse bayramda evine gelen misafiri ile mal, geçmişteki kavgaları, siyaset ve ticaret konuşmaz günü zehir etmezdi,
-Kimse kimsenin değerlerine hakaret etmez veya aşağılamazdı,
Kısacası çocuğa bayram için alınan bir naylon ayakkabı ve pazardan en ucuzundan alınan bir kazak o çocuklara gerçekten bayram olurken çocuklarının güldüğünü gören ailelerde tüm yokluklarını, imkansızlıklarını unutturur anne ve babalarında yüzünü güldürürdü.
Geçmiş sadece yokluklar zamanı değil, saygı, sevgi, kardeşlik, samimiyet, çıkarsız dostluk zamanıydı.
“Karşı dairede 3 yıldır oturan kimmiş” sorusu yerine “Sokağın başındaki filan köylü … beylerin veya … hanımların durumu iyi değilmiş” denilerek yardım edilen günlerdi o günler.
Kıyafetler çok renkli değildi belki, önlükler siyahtı, otomobil sayılı kişilerde vardı ama gülüşler de üzüntülerde gerçekti özetle.
***
Şimdi ben geçmişte iyi anıları hatırlamayı isteyen bir birey olarak Ramazan bayramı mesajımda;
-Ailelerin birleştiği,
-Küslerin barıştığı,
-Çocukların diledikleri gibi sokaklara bırakılabildiği,
-Sıkıntı ve dertlerin yani hayat telaşının 3 günlüğüne bir kenara bırakıldığı,
-Evlerde siyaset ve ticaretin konuşulmadığı,
-Büyüklerin gönüllerinin alındığı,
-Küçüklerin 3 günlüğüne teknolojik ürünlerden uzak tutulabildiği,
-Müslüman kanının akıtılmadığı,
-Yüzlerdeki tebessüm ile gözlerdeki kinin birbirini yalanlamadığı,
-Gülüşlerin uzun,
-Hüzünlerin de kısa sürdüğü bir bayram geçirmenizi diliyorum…
Bir önceki yorumuma ek olarak ; Yazımda orada hayır işin uğraşan muhtarlardan da bahsetmiştim. Muhtarlık halka hizmetse Eskiden uzun süren muhtarlık yapmış Ama şu an aktif olmayan zaman olarak eski olsa da hizmet olarak "Eski"meyen muhtarımız var .Ali Gül..Bahçeli Mahallesi eski muhtarı.. Nafakası yani geçimi küçük bakkalından ..( Adresi: Ervah Şehitlik kapısı karşısı 3723 sokağın içinde ve bu sokak ile 3718 sokağın kesiştiği yerde tatlı su çeşmeleri karşısında )Bakkal işletse de gönlü süper marketlerden büyük olduğu için Ramazan ayı boyunca her gün bakkalında günlük bedava 500 adet askıda ekmek kampanyası yapan nereden bulacağım demeyip Bismillah deyip Allah tevekkül ettikten sonra hayır kapıları açılan ve bu işe başarıyla muvaffak olan Hayır için uğraşan ve bizzat birkaç kaç kez beraber de kapı kapı gezdiğimiz yardım dağıttığımız Ve her gün defalarca WhatsApp "durum"larında yetim, dul ,yaşlı ve kimsesiz her çeşit ihtiyaç sahibi insana kapı kapı gezip ,gerek iş adamlarından gerekse diğer yardımsever hayırsever insanlardan gelen yardımları dağıtmak için muhtaçlara 7/24 saat uğraşan bir Gönül Adamı ..Allah'ın Salih işlere vesile ettiği kullardan.. örnek aldığım imrendiğim ağabeylerden....Bir gün zahmet edip gazetenize haber yaparsanız belki birçok ihtiyaç sahibi kişiye faydalı olmanızda gazetenizin de bir aracılığı olur...Allah'a emanet olun.ESSELAMÜ ALEYKÜM..
Ne değişti de bu dilediklerin olacak..Bayramı bayram gibi geçirmek için ne yaptık..Bayram bir nevi Ramazan'ın meyvesidir Peki Ramazan ağacını iyi sulayabildik mi iyi bakabildik miSadece kendi açlığımızla oruç tutup iftarı da bu şekilde mi açtık..Evimize misafir edemesek bile 60 liraya 100 liraya sms yardımı ile iftar veren dernekler kuruluşlar var fakir fukaraya..Kaç tanesine SMS yardımı yaptık kaldı ki evine misafir çağırsan sadece pide veya ekmek parası bile değil bu 60 lira veya 100 lira daha diğer masrafları tatlısı vs hariç ...Bir misafir belki 500 liraya 1000 liraya donatılacak misafir rızkıyla gelir o ayrı ama evimize misafir çağıramadığımız günler garibanları da düşünüp yardım ettik mi..Ramazan ayı ibadet ayıdır ibadetlerin sevaplarının katlandığı aylardır günahların da aynı şekilde.. teravih harici neye dikkat ettik ki ,bunun bereketini Allah versin...SON..Daha bir sürü şey var da şununla bağlayayım son olarak kaç tane yetime fakire bir bayramlık aldık düşündük bugün 100 liraya bayramlık alan vesile olan kuruluşlar var Aksaray'dada var Misal, Yanı başımızda Veren el Derneği var bizzat gözünle görüyorsun Kimin ne iş yaptığını Ayrıca mahallesine hakim muhtarlarımız var Kaç tane kapı kapı gidip dolaşıp da bayramdan önce yardım ettik içimiz rahat olarak bayrama bu şekilde rahat girdi ? ondan sonra yok Eski bayramlar şöyleydi böyleydi yok güzeldi falan... Netice neden güzeldi kendisinden çok çevresini düşünürdü sadece düşünmez elinden dilinden ne gelirse yardımı yapardıBayramı da güzeldi belki toplumu tek tek değiştiremezsin ama kendin gerçekten bütün bunları yaptığında bayramı yüreğinde hissedebilirsin kendi bayramını getirdin mi...Bari Bayramı boş geçirmeyelim Allah'a emanet olun...