“Nasıl Toplanıyoruz Ama?”

Aksaray tarihinden bu güne kadar her dönemiyle ilgili ticari, siyasi ve sosyal olarak Türkiye’nin hatta dünyanın önde gelen üniversiteleri tarafından araştırmalara konu olması gereken şehirlerinden bir tanesi.

Türkiye’nin merkezinde olan ama ülkenin her türden olanaklarına sınır illerinden bile uzak olan bir şehir nasıl oluyor da hep konuşulan o kabuğunu bir türlü kuramıyor.

“Evliyalar kenti”, “Salihler şehri”, “Şehri Süleha” gibi söylemler her birimizin hoşuna gidiyor ama bu şehir ne yazık ki elindeki hiçbir potansiyeli kullanamıyor.

İlde önder olması gereken akiller her daim çoluk çocuğunun geleceği derdine düşerken siyasiler de ayak oyunlarını ve kendilerine rakip olduklarını düşündüklerini alaşağı etmekten başka bu konuya bir türlü eğilemiyorlar.

Sürekli olarak şehrin; Konumu, tarımı, hayvancılığı, turizmi, sanayisi gibi konular konuşuluyor ama bunlar basına kapalı toplantılarda sohbet konusu olmaktan ileriye gitmiyor.

İl ile ilgili bir tane atılmış somut adım yok. Varsa da bu adımlar derin devlet sırrı olduğundan bizlerin haberi yok.

Bu habersizliğimiz bu şehre bir şeyler katacaksa sizler yancı yayın kuruluşlarınıza neler yazacaklarını el atından servis etmeye devam edin.

Bizler Aksaraylılar olarak Türkiye’ye hizmet yağan 23 yılın 20 yılında olduğu gibi beklemeye devam ederiz. Sizler yeter ki bizlerden rahatsız olmayın.

***

Son dönemde il genelinde cafcaflı kafe, restoran ya da sosyal tesisler ile otellerde Aksaray toplantıları moda oldu.

Bir gün Aksaray’ı sevenler, diğer gün STK’lar, başka bir zaman ise turizm gönüllüleri masaya hep Aksaray’ı yatırıyorlar ama bu masaya yatan Aksaray bir türlü ayağa kaldırılamıyor.

Her ameliyat günü masaya yatıranların sohbetleri ve soruları neşteri vurmaya engelliyor. Bu yüzden operasyonlar hep erteleniyor. Sonrasında bu masa operasyonunu gören başka bir kişi “şehir protokolünde bende varım”  demek için başka bir yerde veya mekanda ameliyat masası başında operasyonel birikimlerini anlatarak şehri idare edenlere yön veriyor.

Bu yönü verenlerin hepsi de samimiyetsiz bir şekilde ne yazık ki fitneden de geri kalmıyorlar.

Allah razı olsun her birinden sonuçta Aksaray’ı düşünerek sürekli olarak bir mekanda sevdaları uğruna düşüncelerini Valiye, belediye başkanına aktarıyorlar.

Bu toplantıların ilerleyen günlerde de yine basına kapalı olarak devam edeceğinden, birilerinin yine aynı soru ve cevaplarla aynı toplantılardan görevlerini yapmış olarak ayrılacaklarından, başka birilerinin o fotoğraf karelerinde yer almaktan duydukları haz ile günlerce huzur içerisinde yatacaklarından hiç şüphem yok.

Allah razı olsun sizlerin Aksaray sevdanızdan hiç ama hiç şüphe duymadım da duyduğum şey şu;

Sayın Vali sorularınızı ve sorunlarınızı dinleyip cevap vermiş. Hani her 2-3 yılda bir değişen tüm Valilere sorduğunuz ve aldığınız cevapları.

Bende merak ediyorum şehrimin aydınları siz ne sordunuz da neyin cevabını aldınız.

Mesela;

Demiryolu konusunda ne yapacakmışsınız?

Tarımsal su konusunda adım atılabilmiş mi?

İçme suyu konusunda DSİ tesisi neden çalıştıramıyor muş?

Turizm alanlarında yatak kapasitesi sorunu nasıl aşılacakmış?

Hasandağı kayak merkezi yoluna ilerleyen 50 yılda çivi çakılacak mıymış?

Hastanedeki çile, Türkiye’nin 3’üncü yüzyılında bitecek miymiş?

Çevre yolu konusunda Aksaray’ın geleceğini karartan kimmiş?

Şehir merkezinde trafik sorunu konusunu artık birileri sorun olarak görecek miymiş?

Ortaköy, kireçlik, Nevşehir yolları konusunda bir adım atılacak mıymış?

Daha çoğunu da sorarım ama bir tanesine bile cevap vermeyeceğiniz için toplantıya katılanlardan öğrenirim bu cevapları, tabii ki bu toplantılarda sizleri dinledilerse…