Ülke genelinde sıcaklıklar artarken her yaz ayının geleneği olan yangınlarla Türkiye’deki yeşil alanlarımızı da tek, tek kaybederek hızla çölleşiyoruz.
Yaşanan yangınlarda binlerce canlı türü hızla yok edilirken felaketlerin yaşandığı ormanlık alanlarda yangınlar günler sonra kontrol altına alınsa da binlerce ağaç ve yine binlerce canlı türü de o topraklarda yok olup gidiyor.
Türkiye’nin en önemli çöllerinden birisi haline gelen Aksaray’da da ormanlık alan olmayınca ahalimiz ne yazık ki tüm uyarılara, lütfenlere, ricalara rağmen bildiklerini okuyarak anız yakmaya devam ediyor. Yakılan tarım arazilerinden binlerce toprağa faydası da olan canlı türü de bu sayede yok edilerek sözüm ona tarım yapılıyor.
Merkeze yakın olan ve apartmanların arasında bile ekili olan tarlaların yakılmasından doğan zararlar elbette bu sözde çiftçilerin umurunda değil, bu alanların söndürülmesi için çalışan itfaiye ekiplerinin emekleri, devlet kaynaklarının bu yangınlarda heba edilmesi de bu sözde çiftçilerin umurlarında değil.
Bu yangınların çıkmaması için uyarılara kulak asmayıp o evlerde çiftçinin emeği kül omasın diyerek çöpüne bile dikkat eden vatandaşların rahatsızlıkları da ne yazık ki bu çiftçilerin umurlarında değil.
Aylardır yapılan uyarılara rağmen tarlalarda kalan sapları ateşe vererek yeni ekim dönemine hazırlanan bu üreticilere ricalar dışında nasıl bir yaptırım uygulandığı konusunda bir bilgim yok ama ne yazık ki bizim memlekette insanlara rica etmek sonuç vermiyor.
Şimdi gerçekten merak ediyorum; On binlerce insanın yaşadığı bölgeyi dumanlara mahkum eden, binlerce canlının yanarak yok olmasına neden olan ve siyah bir toprak parçasını o alanda görsel olarak bırakan sözde çiftçiye bu ili idare edenler bir yaptırım uygulayacaklar mı?
Bu uygulanan yaptırım ibret için basın-yayın aracılığı ile duyurulacak mı?
Günlerdir uyarıda bulunan Tarım müdürü, ziraat odası ve daha pek çok kurum ve kuruluşun sözlerini uyarılarını “Dinlemiyoruz, siz kimsiniz ki” diyen bu insanlara kim olduğunuzu gösterecek misiniz?
Yorum Yazın