Malum ilin trafik sorunlarını zaman, zaman dile getiriyoruz ama Aksaray’daysanız bu konuda bir kitap çıkartsanız yine de yetersiz kalır.
Daha dünkü yazımda da belirttiğim gibi her türlü kuralsızlığı, ahlaksızlığı, saygısızlığı ve ukalalığı kendisine hak bilenlerin olduğu bir toplumda da ne yazık ki anca bu kadarı olur.
Yeni yetişen çocuklarına 18’ine bastığı gün ehliyet alıp sürücülüğüne bile bakmadan altına araç verip milletin başına gönderenler, kamu kurum ve kuruluşlarının resmi veya kiralık araçları ile STK’lar tarafından teslim edilen araçları kullanan sürücülerin yeterliliğine bakmadan yola gönderenler de bu sorunda en büyük sorumluluğu alması gerekenler arasında yer alıyor.
Altına resmi plakalı bir aracı alınca şehrin sahibi olduğunu sanıp hısım akrabasına veya mesai arkadaşına selam vermek için tüm trafiği durdurma hakkını kendinde bulanlar ve bunlara müsaade ederek bu imkanları verenler olduğu sürüce burası bir şehir olamaz.
Bir şehrin gelişmişliğindeki en önemli etkenlerden bir tanesinin trafik olduğunu şehri idare edenler, akiller ve bir makamda oturanlar sürekli olarak dile getirirken şoför diyerek o direksiyonlara oturttukları torpilli, hısım, akraba, köylü veya referans sahibi olan ama kesinlikle liyakati olmayan köylerde bir eşek bile teslim edilmeyeceklere o imkanları verirseniz sonuca da şaşırmayacaksınız.
Ama sizlerin şaşırdığını da düşünmüyorum zaten. Sizlerin bu sokaklara saldıkları sözde personelleriniz ile bu trafiğin içerisindeki sürücüler akşama kadar cebelleşiyor.
Artık birilerine bir araç verip sokağa salarken lütfen ehliyetinden ve referansından önce trafik kuralları konusunda küçücük bir test yapın.
***
Şimdi gelelim hak etmeyerek bin el, bin etek öperek bir kamu kurumunun kapısına kendini atan tüm personellere;
Beyler her biriniz bu memlekete yetenekleriniz oranında hizmet etmek için o kurumlara girdiniz. Hakkıyla girenler haricindekiler o kapılarda kendilerine yer bulmak için kaç takla attıklarını kendileri bile bilmiyorlar.
Babalarınızı bile siyasiler ve bürokratların kapısında el öptüren sizler lütfen nerede olduğunuzun farkına varın.
Bu millet olmasa o zaman size de ihtiyaç olmaz.
Bu millet olmasa bunca eli, eteği boşa öpmüş olursunuz.
Bu millet olmasa ayın 15’in de o ATM’leri sadece uzaktan seyredersiniz.
Bu millet olmasa sizlerin o kurumlarına da kurumlardaki çalışanların da hiç birisine ihtiyaç kalmaz.
Yani bu millet olmasa yeteneği olmayanlarınız perişan olur.
İşte tam da bu nedenle oturduğunuz koltuk, ister makam, ister araç sürücü koltuğu olsun bu millete saygılı olmak zorundasınız.
Bu millete yaptığınız her hakaret, aşağılama, saygısızlık, tehdit sadece sizlere değil sizlerin o başınızdaki seçilmiş yada atanmış her türlü müdür ve başkana döner.
Son sözüm de bu ilde idarecilik yaptığını düşünenlere; Artık trafiğe gönderdiğiniz acil durumlar dışındaki ambulans, itfaiye, polis araçları ile belediyelerin, STK’ların, il özel idare ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki araç kullananları bir gözden geçirin.
Çünkü onların o araç ve plakaları ile yaptıkları saygısızlık ve magandalıklar bardağı taşırmaya başladı, hiç biriniz ve hiç birinizin çalışanları Aksaray halkının üzerinde değil. Sadece bunu bilin istedim…
Yorum Yazın