Son yıllarda Aksaray’da halkın en çok şikayet ettiği devlet kurumlarının açık ara başında olan Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi konusunda zaman, zaman yapılan ve Aksaray halkının sıkıntılarını dile getiren haberlere yer veriyoruz.
Her zaman olumsuzluklarla gündeme gelen hastanede hiç mi iyi bir şey yok diyen doktorlarımız haklı sitemlerde bulunuyorlar.
Özellikle son yazımın ardından bir doktorumuz “Bizlerde Aksaray’da Uğur Dündar gibi gazetecileri görmek istiyoruz” söylemi ile adeta gazetecilerin hastaneyi, postaneyi yazıp diğer konular konusunda kör, sağır ve dilsiz olduklarını ima etmiş.
Haksız mı? Evet haklı ama onu Uğur Dündar yazıyor diye bizler o meseleye girmeyelim ve Aksaray’da halkın yaşadığı sorunlara dikkat çekelim dediğimiz için hastaneyi yılda 2-3 defa gündeme getirdik.
Bir diğer saygıdeğer doktorumuz (O Günkü köşenin yazılmasına sebep) sanki biz asistanlara sallamışız gibi asistanları savunarak makale şeklinde cevaplar yazmış.
Bizim o günkü eleştirimiz asistanlara değil randevu alınan doktorun yerine başka doktora gönderilen hastanın o odada 3’üncü bir doktora görünmesiydi ki buna da bir cevap elbette yok.
Yine de her birisinden Allah razı olsun ki en azından artık emin olduğum yönetim zaafına rağmen en azından görevlerini eksiksiz olmasa da yerine getiriyorlar.
Son olarak bende oturup düşündüm bu şaheser savunmalar karşısında ve doktorlarımızı haklı buldum. Bizler gazeteci olarak Aksaray’da bir yerlerdeki sorunları dinliyor gündeme getiriyor ve bu sorunları çözümünü bekleyerek Polyanna’cılık oynuyoruz.
Bizim coğrafyamızda hangi yazı ile ne çözülmüş, hangi olumsuzluk ile şehirde kim hesap vermiş, halkın şikayeti ne zaman dikkate alınmış ki bizler de bunları gazeteci olarak dert ediyoruz.
Nasıl olsa bir haberden sonra veya bir yazıdan sonra konu yönetime soruluyor ve yönetim de biz şu kadar hastaya bakıyoruz deyip Siyasilerimizi de, Bürokratlarımızı da çok kolay şekilde ikna edip sorunu kapatıyorlar.
Nasıl olsa sorun denilince halkın her zaman sorunları olur denilerek bu ve benzeri kurumlarda olanların sorunları merak edilip onların dertleri sorulduğundan bu noktaya gelmedik mi?
***
Sevgili idare edenler; Artık bu kurumlarda idarecilik görevlerini yapanlara “Sorun var mı?” diye sorana kadar bu kurumların kapısında hizmet almayı bekleyenlere soru sormadığınız sürece “Sorun yok her şey çok iyi” cevabını almaya devam edeceksiniz.
İşte bu sebeple ben de diyorum ki hastanemiz konusunda haksızlık etmişim.
Bizler de bu doktorlarımızın dediği gibi, hastanede çalışan personellerinin trol hesaplardan salladıkları gibi sadece hastanedeki çalışan personel ve doktorların sıkıntılarını dile getirmem gerekiyor.
Neden mi?
İdarecileri de öyle yapıyor da ondan.
Hastanede işler yolunda sevgili Aksaraylılar, maaşlar gününde yatıyor, firma ödemeleri yapılabiliyor, ek mesai ücretleri ile doktorlarımızın daha çok kazanmasının önü açılıyor, halktan başka kimseler bu düzene tepki göstermiyor, randevu bulamayıp 40 kapı gezen Aksaray halkının gözünde zor ulaşabildikleri bazı doktorlar adeta kutsal bir varlık gibi görünüyor.
İşte bu yüzden diyorum ki boş verin Aksaraylıları da hastaneye bakın.
Ben baktım ve orada hiçbir sıkıntı olmadığını işlerinde tıkırında olduğunu gördüm…
Yorum Yazın