Yazının başlığında yazım hatası yapmışın deyip linç edeceklere sesleniyorum “Biliyorum”
Ülkemiz son 2.5 yıldır ne zaman sona ereceği belli olmayan bir ekonomik sürecin içerisinde.
Alınan 3 yıllık tasarruf tedbirleri devam ederken hayatımıza yeni, yeni gider kalemleri de yerleşmeye devam ediyor.
Elbette ülkemizin yüzde 15’ini kapsayan beyaz yakalı vatandaşlar bu süreçte çok fazla yıpranmasalar da çoğunluğu kapsayan yüzde 85’lik bölüm fırtınalı deniz ortasında adeta bir kara parçası görmeye çalışıyor.
Ülkemizde milli gelirden aslan payını kapanların yüzde 15’i büyük harflerle yazdığım “EKONOMİ’yi” geri kalan yüzde 85’i de küçük harfler ile yazdığım “miz’i” temsil ediyor.
Hepsini birleştirip hatalara bakmazsak işte o zaman hep birlikte ülke ekonomimiz bütün olarak ortaya çıkıyor.
Gelir adaletsizliği ile zengin fakir arasındaki uçurum bundan sonra kapatılmayacak bir boyuta da ulaşsa artık ülkemizde ne yazık ki ekonomiyi konuşmak ve çözüm önerileri sunmak kimsenin asli görevleri arasında yer almıyor.
-Çarşıya çıkıyorum, 65 yaş üzeri ücretsiz kartını kullanarak minibüsle gelen emekli amca trafikteki araçları göstererek “Şu arabalara bak, Aksaray’da fakir mi var?” diyor.
-Markete gidiyorum alacağı ürünün fiyatını bir ekonomist edasıyla maliyeci gibi 40 hesaptan geçiren hemşerim “Şu marketteki reyonlara, içerideki müşterilere bak, fakir mi var?” diyor.
-AVM’ye gidiyorum, Vakit geçirmek için AVM içerisinde gezen ve bir mağazaya bile girmeye cesaret dahi edemeyen teyzem kendisi gibi vakit öldürmek için içeride gezen insanları gösterip “AVM dolu, şuna bak fakir mi var?” diyor.
Kısacası yüzde 85’lik kitle yüzde 15’in yaşadığı hayatı görerek ülkede bir sıkıntı olmadığını düşünürken ne yazık ki kendilerine muhalefet görevi verilen siyasi partiler de ülkedeki asıl sorunun ekonomi olduğundan bihaberler.
Kendi içlerindeki siyasi çekişmelere ek olarak üzerlerine düşen düşmeyen her konuda fikir beyanından çekinmeyen muhalefetin asıl gündeminin ekonomi olması gerekirken nelerle uğraştığını gören bu yüzde 85’lik kitle “neden onlara iktidar görevini versin” diyor, yüzde 15’lik beyaz yakalılar.
Haksızlar mı? Kesinlikle haklılar.
Aksaray için yazıyorum;
-Esnafları gezip sıkıntılarını dinleyen 1 tane muhalefet partili idareci veya yönetici görüyor musunuz?
-Emeklileri gezip ekonomistlerin bile içerisinden çıkamayacakları bir hesap sistemi ile ay sonunu nasıl getirebildiklerini soruyor musunuz?
-Asgari ücretlilerin çalıştıkları ortamları gezerek ruh hallerinin sağlam olup olmadığını merak ediyor musunuz?
-Çiftçileri ziyaret edip (Beyaz yakalılarını değil) gece gündüz çalışılarak borçlarının nasıl her sene daha da arttığını anlattırıyor musunuz?
Ama neyse nasıl olsa seçim yok. Seçime 3-5 ay kala bu milletin kapısına gider onlara, hükümeti kötüler ve yaşadıklarını hatırlatıp oy istersiniz nasıl olsa.
Şu karda kışta ne işiniz var EKONOMİ kelimesi içerisinde bile kendisine yer bulamayan yüzde 85’in arasında…
Yorum Yazın