Türkiye İstatistik Kurumu yıllık ve aylık bazda enflasyon verilerini açıklarken TÜİK’in verileri çarşı veya pazara çıkana kadar bizleri mutlu etmeye yetiyor.
Allah o verileri açıklayanlardan razı olsun 1-2 saatliğine de olsa onların sayesinde umutlanıyor ve kısa da sürse mutlu oluyoruz.
Yaz ayında tatilin ne anlama geldiğinden habersiz milletimiz bu ayları kış ayının ekonomik olarak yaralarını sarmak ve yeni gelecek kış mevsiminde tüketecekleri ürünlerin istiflemekle kullanırken yani Yaz dönemi bolluk ve bereketin mevsimi olarak kabul edilirken bu yıl deyim yerindeyse Yaz dönemi geride bıraktığımız Kış mevsimini bile mum ile aratıyor.
22 Bin liraya ev geçindirmeye çalışan asgari ücretliler ile 16 bin 500 liraya nefes almaya çalışan emekliler market ve pazarlarda en başarılı ekonomi profesörlerini bile kıskandıracak şekilde ince hesaplarla hayatta kalma mücadelesini verirken Dünya ülkelerinde de yüzde 5-10’luk enflasyon verileri ile özellikle de enerji fiyatlarıyla mücadele sürüyor. Avrupa ülkelerinde 35-40 sent zam yapılan akaryakıt fiyatları gurbetçilerimizin Türkiye’de ana gündem konusu olurken Türkiye’deki araç sahipleri de kendilerince tasarruf ederek araçlarına aldıkları yakıtlara haftalık gelen zamlar karşısında her ay depolarını daha da az doldurarak en az yakıt yakan araçların modellerini aramaya devam ederken büyük motorlu araçlardan da vazgeçmeye başladılar.
Bu denli büyük giderlerle uğraşan ve çoğu 4 tekerlekli bir aracı görmeyen, akşam saatlerinde belki daha ucuz diyerek Pazar yerlerine giderek uğradıkları 20 Pazar tezgahının sadece 2 veya 3’ünden alışveriş yapan hemşerilerimiz ise bu gurbetçilerimiz ile otomobillerinin yakıtlarından şikayet eden hemşerilerimizin sohbetlerine bıyık altından gülmenin dışından kendi araçlarının motoru olmadığı için hiç katılamıyorlar.
Katılamıyorlar katılmasına da o motoru olmayan Pazar araçları artık dünyanın en çok yakan aracı durumuna geldi. 2-3 bin motorlu devasa araçlar kilometrede 5 ile 10 lira arası yakıt yakarken pazara çıkan hemşerilerimizin sürüklediği ve motorsuz olan 2 tekerlekli o araçlar haftada sadece en fazla 1 kilometre kullanılıp 2 bin lira yakmaya başladı.
Bu sayede Türkiye’de sıklıkla kullanılan ve Dünya’nın bazı yerlerinde hiç bilinmeyen tamamı yerli ve milli motorsuz Pazar araçlarımız artık dünyanın en fazla yakan aracı olarak kayıtlara girdi.
Yaz aylarında bile sebzelerin sınırlı kısmını alabilen hemşerilerimize artık meyve tamamen lüks olurken alınan maaşlara da sadece ev sahipleri göz dikti.
Zamanında yapılmayan denetimler,
Serbest Piyasa denilerek belirlenen fahiş fiyatlar,
Yıllık enflasyon yüzde 41 çıkarken aylık yüzde 50 artan sebze ve meyve fiyatları ile kış hazırlıklarına girmek zorunda kalan hemşerilerimizin Pazar araçları önümüzdeki haftalarda çok daha fazla yakacak gibi görünüyor.
Pahalı yakıt yakmada artık bizim ahalinin tek rakibi denizde binlerce ton yük taşıyan yük gemileri kaldı.
Bu süreç böyle devam ederse boş ağırlığı 1-2 kiloyu geçmeyen ve dolu olarak da en fazla 20-30 kilo yük alan o Pazar araçlar yakın zamanda dünyanın en büyük yük gemisinin bir kilometrede yaktığı yakıtı yakın zamanda yakacak gibi görünüyor.
“Pazar aracı da ne ki?” diyenler için küçük bir açıklama; 2 Tekerlekli, kıt kanaat geçinmeye çalışan hemşerilerimizin göz bebeği. Belki sizler kadar özenle pasta cila çekmezler ama haftada sadece 1 saat kullanabildikleri bu araçlarına gözleri gibi bakarlar. Eskiden atıp yenisini alma şansına ait oldukları bu araçların kırılan tekerleklerini tamir edip veya yenisi ile değiştirip, kırılan tellerini kendi imkanları ile tamir ederler, Ucuzluk dükkanlarından bu araçların içerisinde bulunan çantalarını yenisi ile değiştirebildiklerinde gurur ile karşısına geçerek bir de bakarlar.
Yani beyaz yakalı hemşerilerim, sizlerle aynı havayı soluyan ama aynı hayatı yaşamayan dar gelirlilerin göz bebeği olan araçları sizlerin ki kadar gösterişli olmasa da motoru olmamasına rağmen artık kilometrede 2 bin lira yakmaya başladı…
Yorum Yazın