Tarım ve hayvancılık kenti olarak adlandırdığımız Aksaray’da üreticilerin sıkıntılarını çok zaman haber olarak paylaşır ve taleplerini de dile getiririz.
Önce ülkem diyerek Türkiye’de en zor şartlarda tarım yapmaya çalışan üreticiler kuraklık ve su sorunları nedeniyle diğer illerdeki meslektaşlarına göre daha az kazansalar da üretmekten hiç vazgeçmeyerek Kanuni Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Köylü Milletin Efendisidir” cümlesini hak ettiklerini ispatlamışlardır.
Her yıl yaşadıkları zorluklara rağmen üretmekten hiçbir zaman vazgeçmeyen üreticilerin bildik sıkıntıları her dönem ertelenip çözüm bekleyenler torbasında en diplere itilirken ne yazık ki bu yıl ülke genelinde zirai don felaketi yaşandı. Sadece Aksaray’da değil Türkiye’nin pek çok noktasında ürünlerin büyük bölümü telef oldu.
Felaketin yaşanmasıyla birlikte Aksaray’ın 4 vekili de gerekli destekler için çalışacaklarını ve köylülerin yanlarında olacaklarını açıklarken ziraat odası başta olmak üzere ilimizdeki tarımla ilgili STK’lar da girişimlerini artırdı. Tarım orman müdürlüğü ekiplerinin sahada yaptıkları hasar tespit çalışmaları sürerken çiftçiler zararlarının ne kadarlık kısmının karşılanacağı ve bu bedellerin ne zaman ödeneceği konusunda endişe içerisindeler.
Bu bölgede üretmeye çalışan üreticilerin mağduriyetlerinin bir an evvel giderilmesi için çalışmaların tamamlanması ve bu konuda da desteklemelerin mümkün olan en kısa sürede yatırılarak üretim için çiftçilerin traktörlerinin tekrardan çalışarak ülke ekonomisine katkı sağlaması lazım.
Umarım en kısa sürede yine mazeretlerin arkasına sığınılmadan, geç kalınmadan çiftçilerin zararları en uygun olan koşullarda giderilir.
Umarım, don felaketinden ulusal diye adlandırılan yaygın medya kanallarının gündeme getirdiği bazı şehirler öncelikli tutulmaz.
Umarım, üreticilerin zararları olduğu gibi raporlanır ve destek ödemeleri zamanında hesaplarına yatar.
Umarım, çiftçi olmayan ve devleti soymak için fırsat kollayanlar bu raporlara bir şekilde giremezler.
Umarım, her koşulda ülkem diyerek sıcak soğuk demeden “Türk Milleti dışa bağımlı kalmasın” diyerek her felakette Milletin yanında olan çiftçiler ilk defa Türk Milletine ihtiyaç duyduklarında yalnız bırakılmaz.
İşte o yüzden diyorum ki; Bizim ellerine alın teri ve toprak diyen bu üreticilerimizi ayakta sapasağlam tutmaktan başka çaremiz yok.
Geç yapılan destek, destek değildir ve bu çarkların yeniden dönmeye başlaması ve önümüzdeki yıllarda da bu tarlaların ekilebilmesi adında bu felaketin yaraları mümkün olduğunca sarılmalıdır…
Yorum Yazın