Aksaray
DOLAR31.9682
EURO35.0861
ALTIN2417.2
Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: nazmicaliskan@aksaray68haber.com.tr

Bu Kutlamaları Yapanların Sonu Umarım Diğerleri Gibi Olmaz

Ülkemizin güneyinde bulunan Suriye topraklarında 2010-2011 yıllarında başlayan ve faturasını da sadece ve sadece Türkiye’nin ödediği 13 yıl süren Suriye’nin özgürlük hareketi milyonlarca mültecinin ülkemiz içerisine dağılması ile sadece 13 günde son buldu.

Yıllardır çözülemeyen rejim değişikliği çok kolay şekilde 13 gün içerisinde tamamlandı.

Ülke topraklarını vatandaşları gibi kaçarak terk eden sözde devlet başkanının nerede olduğu bile bir gün sonra anlaşıldı.

Ülkemizde inanmak istedikleri yayın organından aldıkları bilgilere göre kahraman veya terörist ilan ettikleri özgürlükçü grup deyim yerindeyse elini kolunu sallaya, sallaya Şam’a girdi ve Suriye’de olduğu gibi ülkelerini terk eden yani bu mücadeleye yıllardır katılmayan Suriyeliler de Sadece Aksaray ve Türkiye’de bu olayı coşku ile kutlayarak sığındıkları ülkelerde aslında bir gövde gösterisi de yaptılar.

Çok güçlü bir millet olduklarını sığındıkları ülkelerde göstermek yerine keşke hemen bu özgürlük mücadelesine dahil olsalardı onları çok daha iyi anlayabilirdim.

Yine de insanların artık ülkelerine yani doğduğu toraklara gidecek olmaları ve sığınmacı kimliğinden kurtulacak olmaları beni bu anlamda mutlu etse de bu özgürlüğü, 13 günde ülkeden Esed’i kaçıranlara nereye kadar sürdürecek bunu da merak etmiyor değilim hani.

Daha önce Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da ve daha pek çok Afrika ülkesi ile Arap coğrafyasında yaşanan bu denli devrimler sonucunda hep heykeller üzerinde tepinenlerin daha sonra başlarını o heykellere vurduklarına şahit olmak soru işaretlerini de artırmıyor değil.

Daha dün bir, bugün iki hemen İsrail sınır bölgesinden işgale başladı bile.

Amerika diğer içine ettiği ülkelerde olduğu gibi özgürlük getirmek için kasap malzemelerini valizlerine sıralamaya başladı.

Rusya BM’yi İsrail işgali için acil toplantıya davet etse de şu anda İsrail ordusu aynı 13 günde Suriye’yi özgürleştiren grup gibi elini kolunu sallaya, sallaya sınırdan içeri girip marşlarla ilerlemeye başladı bile.

Ne diyelim artık kendi topraklarına sahip çıkmayarak dış güçlerin (Gerçek anlamda) destekleri ile sözde savaşarak kendi devletinizi başkalarına özgürleştirirseniz, sizler gibi başka sömürücüler sınırlarınızdan aynı sizler gibi girerek sizlerin topraklarınıza, çocuklarınıza, karılarınıza, kızlarınıza, petrolünüze ve daha sömürülecek tüm zenginlik ve değerlerinize öyle bir özgürlük getirir ki özgürlük kelimesini daha duymak bile istemezsiniz.

Bu anlamda ülkemizde Devletimize, ordumuza ve beğenseniz de beğenmeseniz de demokrasimize sahip çıkalım.

Ben bir gazeteciden önce insan olarak daha şimdiye kadar heykeller üzerinde tepinen hiçbir milletin o heykellere kafalarını vura, vura ağlamadığına şahit olmadım.

Bu yüzden Türkiye’deki ve Diğer ülkelerdeki Suriyelilerin bugüne kadar kaçtıkları ülkelerine dönerek kaldıkları ülkelerden aldıkları hak ve özgürlükleri, eğitimleri, demokrasiyi vakit kaybetmeden kendi ülkelerine taşımalarını ve Suriye çevresindeki Müslüman ülkelerin de geçiş sürecinde Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda çaba göstermesini beklerim.

Umarım bu Amerikan ve İsrail demokrasisi de diğer ülkelerdeki soykırım ve sömürü demokrasisine dönmez…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar