Ramazan bayramının ardından Kurban Bayramımızı da şükürler olsun büyük bir felaket yaşamadan geride bıraktık. Bu vesile ile herkesin bayramını bir kez daha kutluyor önümüzdeki bayramda da sevdiklerinizle birlikte girmenizi diliyorum.
Bu bayramda ilimizde diğer kurban bayramlarından aşina olduğumuz görüntüleri hep beraber yaşadık.
Aksaray’da bayram tedbirlerini aldıklarını günler öncesinden açıklayanlar yine alamadıkları bayram tedbirleri sayesinde Allah razı olsun ki bizleri şaşırtmak gibi bir hataya düşmediler.
-Kurban kesim yerleri dışında kesilen kurbanlıkları görmezden gelenler,
-Sokaklarda, dükkan kapılarında sıralanan kıyma makinelerini yasak olmasına rağmen görmezden gelenler,
-Trafikte sıkıntı olacak başta terminal kavşağı olmak üzere bazı noktalarda almaları gereken tedbirleri zamanında alamayanlar,
Görmeyenler ve duymayanlar bu bayramda da bizleri şaşırtmadılar.
Allah her birinden razı olsun ki bu şehirde hiçbir şeyin değiştirilemeyeceğini hepimize gösterdiler.
Bayram tatilinin bitmesi ile denetim yapması gerekenlerde artık işlerinin başına geçerek bu işleri yaptıklarını göstermek için çalışmalarına başlarlar artık.
***
Her bayramda ve özel günde olduğu gibi birileri rahat etsin diyerek emeklerini esirgemeyen ve aldıkları her bir kuruşu hak eden;
-Polis memurları da,
-Jandarma ekipleri de,
-Sağlık çalışanları da,
-Belediye hizmet ekibi de,
-Çiftçiler de,
-Ekmek fırınlarının çalışan emekçileri de,
-Halkın haber alması için iş başında olan meslektaşlarım da,
-Şehir içi ve şehirlerarası ulaşım da çalışan otobüs ve halk otobüsü sürücüleri de,
Emeklerini esirgemeyerek halk için ailelerinin yanında durmak yerine hizmet ederek bizleri şaşırtmadılar.
***
Artık bu bayramı da kazasız belasız geride bıraktık.
Kısaca özetlemek gerekirse her bayramda olduğu gibi birileri görevlerini harfiyen yerine getirerek aldıkları her bir kuruşu hak ederken, birileri de yapmaları gereken işleri yapmayarak Aksaray için bizleri şaşırtmadılar.
(Sahi; Kasap dükkanlarındaki bir fayansın durumunu bile gözden geçiren denetçiler, kaldırım üzerlerinde kasap dükkanı açanların akıbeti ne oldu???)
2000'li yılların başıydı Herkes tarafından izlenilen dizilerden birisi Çocuklar Duymasındı. Tabii adı Çocuklar Duymasın ama o zaman diziyi izleyen çocuklar bugünün gençleri Hatta orta yaşlıları oldu Dizide Haluk tek başına muhafazakar ve gelenekçi bir rol oynarken diğer çoğul olan taraf ise Güya Çağdaş modern hayatı yaşayan kişilerdi ve neredeyse Türkiye'nin en çok izlenilen dizilerinden birisi olan bu dizide, Haluk ne kadar Bayramı evde inancımıza geleneklerimize göre ziyaretleşerek ailece geçirmek istese de diğerleri bayramda tatile gitme planlarını yapıyordu..Dizinin oynadığı günlerde henüz Türkiye'de bayramlarda tatillere gitme gibi böyle bir alışkanlık yoktu ama tohumları o zaman atıldı hem de bizi güldüre Güldür'e... ve o tohumlar bugün ayrık otu gibi içimizde dal budak saldı..Düğün Bayram Cenaze el ile Harman Yel ile demiş atalar..Bayramlarda ziyaretleşmenin yerine mesaj gönderip tatile gitmek gibi Cenazede de bir mesaj gönderip Başka şeylerle meşgul olsalar ve cenazenizle baş başa kalsanız... ne hissedersiniz? Bayramlarda şu anda yavaş yavaş büyümeye başlayan ve Hepsinden önce çözüm bulunması gereken sorun bu...Sene de iki defa gelen bugünleri Allah rızası için usulüne uygun değerlendirelimSevdiklerinizle nice bayramlara.. Allah'a emanet..
ASIL MESELE .Bu yazdıklarınız belki ufak tefek denetimle giderilebilir ama asıl giderilemeyen ve gittikçe büyüyen mesele var ki ... İşte asıl mesele şu ki ; Bayram, dini bir sevinç günü ise ve sevinçler paylaştıkça çoğalıyorsa artık bu mutluluğumuzu ailemizle akrabalarımızla paylaşamıyoruz Bugünlerde birleşmemiz kuvvetlenmemiz mutluluğumuzun artması bağlarımızın güçlenmesi gerekirken bayramları artık tatil yerine ve kurbanları da bağış yapıp değerlendirmeye başladık ..Inandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanmaya başlarsın Her şeyi kafanda karar verip ona göre yaşarsın Oysa ki Akıl tek başına yeterli olsa Din inmezdi İnancımız da bir kurban bayramı günü Peygamber Efendimiz (s.a.v), Hz. Fatıma’ya (r.a), “Ey Fatıma! Kalk ve kurbanının yanına giderek (onun kesilmesine) şahit ol! Zira ondan akıp yere düşen ilk kan ile birlikte Allah Teâlâ’nın senin geçmiş günahlarını bağışlaması vardır” dedi. Hz. Fatıma (r.a), “Ya Rasulellah, bu durum sadece bize mi özel yoksa bütün müminler için de geçerli mi?” diye sordu. Allah’ın elçisi (s.a.v), “Bütün müminler için…” buyurdu. Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah'a yönelmeleri, O'ndan af ve bağış dilemeleri, dargın olanların bir birlerini affedip bağışlayarak barışıp kucaklaşmaları ayrı bir önem taşır. Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları yüce Allah'ın rahmeti kuşatır ve onları bağışlar. 365 günde gün kalmamış gibi bayramdaki eş dost akrabayla sevdiklerimize geçireceğimiz bir iki günü bile tatille geçiriyoruz.Bir millete ayakta tutan kültürüdür bağlarıdır böyle günlerdir Aslında biz görünüşte sevdiklerimizden özde ise bağlarımızdan kültürümüzden uzaklaşıyoruz..Bir düşünüp soralım kendi kendimize.. Bu Gidiş Nereye Böyle ve daha ne kadar uzaklaşacağız..Allah feraset ve basiret versin Allah'a emanet...