Koçak “Bu Topraklara Can Suyu Gelene Kadar Kuyu Barışı İstiyoruz”

Pandemi dönemi ile dünya genelinde başlayan gıda  sorunu ve ardından başlayan savaş nedeniyle baş gösteren enerji sorunu bir çok ülkede dengelerin değişmesine neden olurken tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten sayılı ülkeler arasında olan ülkemizin tahıl ambarı konumundaki Konya ovasında üretim yapan Aksaraylı çiftçilerin enerji başta olmak üzere bir çok sorununu Söz konusu Aksaray programında dile getiren Aksaray Ziraat Odası başkanı Emin Koçak “İnadına üretim diyen Aksaraylı üreticilerin enerji başta olmak üzere bir çok konuda sıkıntılarının arttığını ifade ederek özellikle su sorunu nedeniyle yer altı sularını kullanmak durumunda kalan üreticilerin ruhsatsız kuyularda üretim yaptıkları gerekçesi ile desteklemelerden faydalanamadığını ve yeni bir çalışma ile yıllardır çözülemeyen kuyu ruhsatı sorununun çözülmesini ve diğer üreticiler gibi bu üreticilerin de desteklemelerden faydalanabilmesi gerekiyor” dedi.

Aksaray’da her hafta Perşembe günleri Aksaray’ın sorunlarını gündeme getiren gazeteci Dilek Eyüboğlu moderatörlüğündeki gazeteciler Hikmet Recep Turan, Nazmi Çalışkan ve Harun Atalay’ın sorularıyla katıldığı Söz konusu Aksaray programının bu haftaki konuğu tarım ve hayvancılık kenti Aksaray’ın en önemli STK’larından Ziraat Odası başkanı Emin Koçak tarımsal sulamada yaşanan sorunlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Koçak gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamalarında; “Bu kuyular 40-50 senedir var en erkeni 30 senedir var. Kuyular nerede hangi tarlada olduğu tespit edilmiş durumda, örneğin 1 kilometrelik bir alana iyi bir çalışma ile o alanı kaç kuyu sulayacak hesaplanıp izin verilirse iyi olur. Aksaray da tarımda en kuvvetli bölge Eskil, Sultanhanı ve Yenikent bölgesi, buradaki su kuyuları kapanırsa tahıl ambarını da kapatmış oluruz. İlimiz için ülkemiz için önemli yerler, evet yer altı suyunu çekiyoruz geleceğimizi çekiyoruz ama bunun bilincindeyiz ve seçildiğimiz günden itibaren her fırsatta dış havzadan suyun getirilmesini istiyoruz, Cumhurbaşkanımıza, milletvekillerimize, bakanlarımıza iletiyoruz. Bunun için kısa vadeli çözüm kuyu ruhsatı ama uzun vadeli çözüm dış havzadan su getirilmesi. İlçemizin yüzde 70’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor bunun için dış havzadan suyun getirilmesini istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Tarım bakanımız geldi burada hepimiz yine bu talebi dile getirdik. Bunu yapacak olan da hükümetimiz, inşallah talebimize kulak vereceklerine ümit ediyoruz”  derken dış havzalardan beklenen ve gelmeyen su sorununa ilişkin konuşan Koçak tarımsal sulama konusunda iktidar ve muhalefetin daha fazla destek olmasını beklediklerini söyleyerek yaptığı açıklamada; “Tabi yaptığımız çalışmalarda gerekli iletişimleri kuruyoruz. Destek aldığımız da oluyor alamadığımız da oluyor ama su konusunda ciddi şekilde uğraşılsaydı destek olunsaydı dışarıdan su gelirdi. Bunları konuşuyor olmazdık, yaklaşık 15 senedir dış havzadan su istiyoruz. Bizlerinde Konya’dan, Ereğli’den, Karaman’dan bir farkımız yok, bir Aksaray olarak da değil İç Anadolu bölgesi olarak bir bütün şekliyle gelirse bu havza kurtulur diyorum. Geçmiş programda da söyledik 1 hafta, 1 gün bile zamanımız yok tarımın sürdürülebilmesi için dış havzadan suyun gelmesi gerekiyor. Biz her platformda bu talebi dile getireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız da şuan kitap fuarının olduğu alanda bir programda bunun sözünü verdi bekliyoruz” dedi.

Et ve süt üreticilerinin durumuna ilişkin açıklamasında; “İlimiz genelinde özellikle büyükbaş hayvancılığı süt ve et hayvancılığı yapan besiciler yem ve diğer giderler karşısında her geçen gün daha da çıkmaza giriyor. Süt üretimi konusunda geçen günlerde yaptığınız yayında küçülmenin ne boyuta geldiğini Bekir başkan rakamlarla açıkladı. Bu rakamlar gerçek rakamlar. İlerleyen günler için daha büyük sıkıntılarında yaşanacağını ortaya koyan rakamlar. Yem ve diğer maliyetler karşısında çıkmaza giren küçük üretici hayvanlarını kestirmeye devam ediyor. Son yıllarda Sanayicinin Süt konseyi sanayicileri korumak adına fiyatlar açıklıyor. Bir litre sütün maliyeti 10 liranın üzerinde olmasına rağmen bu konsey 8 lira gibi bir rakam açıklayabiliyor. Artık bu konseyin tamamen ortadan kaldırılmasının ve bu süreçte serbest piyasa olarak süt fiyatlarının belirlenmesini istiyoruz. Ulusal Süt Konseyi (USK) Sanayicinin Süt Konseyi (SSK) olarak görev yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Ziraat odası olarak bizden de, Damızlık Sığır Yetiştiricileri birliğinden de son olarak Süt birliklerinden de temsilcinin olmadığı bir konsey artık süt fiyatlarını belirlememeli” dedi. (Haber/Foto:E. B)