“Asgari Değil Azami Fırsatçılık Dönemi Başlıyor”

Seçimlerin sona ermesi ardından merakla beklenen asgari ücret zammı konusunda işverenler ilk kez net bir dil ile zamma karşı çıkarken işçiler de yapılacak zamların kendi ceplerinden çok fırsatçıların ceplerine girdiğini söyleyerek yaptıkları açıklamalarda; “Asgari ücret geçmişte yılda bir defa değişir ve bunun neticesinde aldığımız ürünler de, ev kiralarımız da, diğer giderlerimiz de bu nedenle sınırlı şekilde artardı. Ancak son yıllarda pandemi sürecinin ardından artan fiyatlar nedeniyle asgari ücret yılda iki defa artmaya başladı. İlk zamanlarda bu bizlerin avantajına gibi görünse de aslında bizlerin zararına olduğunu görmeye başladık. Asgari ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın bizlerin giderlerine daha fazla oranlarda zam yapılmaya devam ediyor. Ev sahiplerinin de, esnafların da bu zamları yapmak için birçok bahanesi oluyor. Bu süreçte asgari ücrete ne kadar zam yapılır bilmiyoruz ama zammın açıklanmasının ardından eskisi kadar alışveriş yapamayacağımızı ve ev sahipleriyle yeniden pazarlıkların başlayacağını biliyoruz” derken yapılacak zamlarla beraber “Küçülmeye gitmek zorundayız” diyen işverenler de; “Her sene asgari ücretlere beklenilen oranların üzerinde zamlar geliyor. Bu değişim eskiden bir kez yapılırken son yıllarda Aralık sonu ve Temmuz aylarında iki kere artırıma gidiliyor. Bu artırım yapılırken değişen ürün fiyatları konusunda halk esnafı ve üreteni suçluyor. Bu ürünlerin üretiminde başrolü oynayan işçi maliyetlerinin değişmesinin fiyatları da değiştireceğini tüm vatandaşlar görmezden geliyor. Asgari ücret geçen sene 2 defa değişti. Biz ilk ve son olur diye beklerken aynı hazırlık bu sene için de var. Bu artırımlar bizleri de işçileri de perişan ediyor. Aralık ayında artan maliyetleri halen karşılayamazken şimdi yeni artırım olacak. Bu artırım sadece işçi maaşlarında olmuyor. Aynı oranda işçi sigorta maliyetleri de değişiyor. Şimdi 8 bin 500 lira olan maaşlar için 12 veya 13 bin rakamları isteniyormuş. Yıllık enflasyon artışının bu oranları ortaya çıkarttığı söyleniyor. Şimdi bu hesaplamaları yapan kişilere şunu soruyoruz; Bu artışlar Ocak 2023 tarihinden mi hesaplanacak? Temmuz 2022 tarihinden mi hesaplanacak? Zaten Ocak 2023 tarihine kadar olan enflasyon farkı Ocak ayındaki artırımla maaşlara yansıtılmadı mı?

Buna rağmen yüksek zam yapmak için aynı dönemle ilgili 2 defa zam yapılması enflasyonu tetikler ve işçiler şimdi aldıkları 8 bin 500 liraları bile ararlar. Şimdiye kadar bizler fedakârlık yaparak bu işletmeleri ayakta tutmaya çalıştık. Ancak artan kiralar, sürekli artan işçi giderleri, SGK ve vergiler nedeniyle bitme noktasına geldik. Önümüzde 2 yol var ya kapasite düşürüp işçi maliyetlerini azaltmak için çalışanların yarısını çıkartacağız ya da bugün 10 liraya sattığımız ürünleri 18-20 liralara satmaya başlayacağız. Bizlerin tek gideri aldığımız veya ürettiğimiz ürünlerin hammaddeleri değil. İşçi maliyetlerinin artması, SGK primleri ile vergilerin artması, buna bağlı olarak nakliye başta olmak üzere diğer giderlerin de sürekli artması en az yüzde 50’lik zam gerektiriyor” dediler. (Haber: E.BUDAK)